"مخرجًا" - Translation from Arabic to Turkish

• çıkış yolu
• burada olma sebebin

Krallardan kurtulduğunu ve bir çıkış yolu bulduğunu söyle.
أخبرهُ بأنكَ قد هربتَ من الملوك، وعثرت على مخرجًا.

çıkış yolu bulmuş. Sola doğru 200 metre; 19 Salomon sokağı.
أنه وجد مخرجًا على بعد 200 متر ."إلى يسارك، شارع "سالومون

Şimdi, elindeki şu aptal kitabı bırakıp bu mezardan çıkış yolu bulmam için bana yardım etmeye ne dersin?
الآن، ما رأيك بأن تُلقي بالكتاب الغبيّ وتساعديني في إيجاد مخرجًا من هذه المقبرة؟

Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
"بعض الناس يقولون أننا سنعلق هنا للأبد" "لكننا لن نتوقف عن القتال حتى نجد مخرجًا"

Yani eğer burada olma sebebin bizim bir şey yapabileceğimizi söylemekse bu olmayacak.
بأن بوسعنا إكتشافُ مخرجًا إنّ هذا لن يحدث.

Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
البغض يقول أننا" "سنعلق بداخلها للأبد لكننا لن نتوقف عن القتال" "حتى نجد مخرجًا

Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
لكننا لن نتوقف عن القتال" "حتى نجد مخرجًا

Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
"لكننا لن نتوقف عن القتال حتى نجد مخرجًا"

Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor. Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
"البعض يقول أننا سنعلق بداخلها للأبد لكننا لن نتوقف عن القتال حتى نجد مخرجًا".

Bir hücreyi boylamadan önce kendi hayrıma bir çıkış yolu bulsam iyi olur dedim.
أعتقدُانهقد يكونمنمصلحتي... أن أجدَ مخرجًا لم يكن كذلك و أن تجعلني في زنزانة بعد ذلك

çıkış yolu bulmanı umuyordum.
كنت آمل أن تجد مخرجًا

Eliot, sana onurlu bir çıkış yolu gösteriyorum her şeyi geçmişte bırakma şansı.
(إليوت)، أنا أمنحك مخرجًا لتحفظ ماء وجهك، طريقة لوضع حدّ لهذا بالفعل

Artık nihayet bir çıkış yolu bulduk.
"ولعلّنا الآن وجدنا مخرجًا في النهاية"

Şirket de öyle tabii. Neyse ki Bay Holt bize bir çıkış yolu gösterdi.
وشركتنا ليست في حلّ من أثرها، لحسن الحظّ وجد السيّد (هولت) مخرجًا لنا.

Kartal Bir. Bir çıkış yolu görüyorum.
"من الصقر رقم 1، أرى مخرجًا"

Bir çıkış yolu bulmuş.
"إنّها وجدت مخرجًا"

Bir çıkış yolu bul.
-جدي مخرجًا إذن .

Yani eğer burada olma sebebin bizim bir şey yapabileceğimizi söylemekse bu olmayacak.
لذا لو أنتَ هنا لكيّ تقول بأن بوسعنا إكتشافُ مخرجًا إنّ هذا لن يحدث.