Ya yanlış biliyorlardı ya da kaçıranlar onu uyuşturduklarında kızınızın saçını boyamış. | Open Subtitles | إما أنهم كانوا مخطئين أو أن الخاطفون صبغوا شعر إبنتك عندما خدروها |
Kömür çıkartmak için öyle gözümüz dönmüştü ki terk edilmiş Blanton Köprüsünün tünelleri zayıflatacağını düşünmedik ama... hata etmişiz. | Open Subtitles | كنّا طامعين جداً لذلك الفحم .. لم نكن نتصورّ بأنّ جسر بلانتن المهجور سيضعف االنفق، ولكنّنا كنّا مخطئين .. |
yanılıyor olurdunuz. Sonuç olarak o gece, bir kutu ilaçla ve elimde kağıt kalemle hayatımı sonlandırmayı düşündüm. Ve gerçekleştirmeye de bu kadar yakındım. | TED | ستكونون مخطئين. ذات ليلة جلست بجوار قارورة حبوب مع ورقة وقلم في يدي وفكرت في إنهاء حياتي وكنت على مقربة من فعل ذلك. |
Tamam, dünyanın sonu hakkında biz yanılmışız ve sen haklıydın. | Open Subtitles | حسنا ، كنا مخطئين بامر نهاية العالم وكنت محقا |
- Bırakalım donarak ölsün dışarıda. - Ya onun hakkında yanılıyorsak? | Open Subtitles | دعة يموت من الثلج بالخارج و لكن ماذا لو كنا مخطئين بشأنة ؟ |
Görünüşe göre Hakim Caldwell'in işin içinde olmasıyla ilgili yanıldık. | Open Subtitles | يبدو أننا كنا مخطئين حول القاضي كالدويل وتضمينه في المشاركة. |
Senin nasıl biri olduğun hakkında haklılarsa onlara senin hakkında yanıldıklarını ne düşündürür? | Open Subtitles | إذا كانوا محقّين حول مَنْ أنت ماذا تعتقد سيَجْعلُهم مخطئين حول ماذا تَعمَل؟ |
O zaman rahipler İmbra konusunda yanılıyorlar. | Open Subtitles | لكن إذن ، الكهنة يجب أن يكون مخطئين حول لمبرا |
Onun hakkında yanılıyorsunuz. Bir tanısanız; çok tatlı biri. | Open Subtitles | أنتم مخطئين بشأنه يا أصدقاء عندما تعرفونه عن قرب ستجدون أنه لطيف |
hatalı internet hakkındaki gerçekten tavsiye edilmiş hikayeye sahip olabiliriz. | TED | ما يوحي به هذا هو أنه في الواقع قد نكون مخطئين بخصوص الانترنت. |
- Çabuk ol. - Doğru olmayabilir. - yanılmış olabiliriz. | Open Subtitles | ـ يمكن أن تكون خطأ ـ يمكن أن نكون مخطئين |
Böylece insanların kendileri hakkında yanlış düşündüklerini, onlar bilmese bile, bilecektik. | TED | بهذه الطريقة سنعرف متى يصبح الناس مخطئين حول أنفسهم، حتى وإن لم يكونوا هم أنفسهم على دراية بهذا. |
Profesörlerimin tamamen yanlış olmadıklarının farkına vardım. | TED | وحقيقة اكتشفت انا اساتذتي لم يكونو مخطئين تماما. |
Peki, neden sadece yanlış değil fazlasıyla yanlışlardı? | TED | بالتالي، لماذا كانوا ليس فقط مخطئين، ولكن كانوا مخطئين كثيراً؟ |
Bunları görmezden gelerek hata yapmış oluyoruz, çünkü şu anda bunları kültürel bozulmanın semptomları olarak değerlendiriyoruz. | TED | أعتقد أننا سنكون مخطئين لو رفضناهم أو تجاهلناهم، لأننا نعرفهم كأنهم أعراض الاضمحلال الثقافي في زمننا. |
Olsaydı bile bana inanmanız hata olurdu. | Open Subtitles | و حتى إن فعلت ، فستكونون مخطئين لو أنكم صدقتمونى |
Onlarla ilgili asıl problem ise genelde yanılıyor olmalarıydı. | Open Subtitles | و المشكلة في المراهنين أنهم كانوا دائماً مخطئين |
Menenjit konusunda yanılmışız. Belki de yapısal kalp rahatsızlığıdır. | Open Subtitles | لا بد أن نكون مخطئين بشأن التهاب السحايا ربما مرض ببناء القلب |
Ve yanılıyorsak, nasıl bize döneceğini de biliyorsun, Tanrı'nın cezası... | Open Subtitles | لا يمكننا التراجع ويبس و أنت تعلم تداعيات هذا الأمر إن كنا مخطئين ، اللعنة |
İnsanoğlunun karanlık yanından etkilenmeyen bir internet yaratabileceğimizi sandıysak yanıldık. | TED | لو اعتقدنا في أي وقتٍ أننا نستطيع إنشاء شبكة إنترنت معزولة عن الجانب المظلم للبشرية فقد كنا مخطئين. |
Fakat geçen zaman onlara yanıldıklarını gösteriyor. | TED | لكن مرارًا وتكرارًا، أظهرت التجربة أنهم كانوا مخطئين. |
Kendilerini çok önemli sanıp ağızlarını hiç açmayanlar da görgü konusunda bir hayli yanılıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الأشحاص المعتدين بأنفسهم,ويحسبون أنهم مهمون للغاية ولايتكلمون مع أحد مخطئين تماما |
Yasadışı bir şey yapmanızı tavsiye ettiğimi sanıyorsanız korkarım ki yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | ان كنتم تلمحون اني اسنصحكم بفعل ايّ شيئ غير قانوني حينها اخشى انكم مخطئين |
Merrill Lynch'ten istifa edip garajımda bira mayalamaya başladığımda çıldırdığımı düşünenler yanıldınız. | Open Subtitles | واولئك الذين ظنوا أني مجنون للتخلي عن ميرل لينش وسكب الجعة في مرآبي حسنا، كنتم مخطئين |
Bir konu hakkında yanıldığımızı fark ettiğimizde, utanç duymak yerine gurur duymayı öğrenmeliyiz. | TED | علينا أن نتعلم كيف نحس بالفخر لا بالعار عندما نلاحظ أننا ربما كنا مخطئين حول شيء ما. |
Bugün kalp yalnızca aşkın kaynağı değil diğer duyguların da kaynağı; atalarımız yanılıyorlardı. | TED | اليوم، نعرف بأن الحب ليس مقره القلب، بحد ذاته، ونفس الأمر بالنسبة للعواطف الأخرى؛ أجدادنا كانوا مخطئين. |
haksız olsanız bile en azından kendinizden daha büyük bir amaca bağlısınız. | Open Subtitles | حتى لو كنتم مخطئين على الاقل لديكم ولاء لقضيه اكبر من نفسيكما |