O saatle ilgili ne bildiğini düşünüyorsun bilmiyorum ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | اياً كان ما تظن انك تعرفة عن الساعة فأنت مخطىء |
- Bunun hiçbir anlamı yok. - Hayır. Burada yanılıyorsun. | Open Subtitles | هذه المباراة لا تعنى شىء لا ، يا رجل انت مخطىء |
Eğer şu taraftan geliyorsan, gerçekten yanlış yola sapmışsın. | Open Subtitles | إن كنت قادماً من ذلك الطريق، فأنت مخطىء بالفعل. |
Bu arada yanılıyor. Seni işe aldım, çünkü en yetenekli aday sendin. | Open Subtitles | وهو مخطىء بالمناسبة لقد عينتكِ لأنّكِ أكثر المتقدّمين كفاءةً |
Bana yer açmak için yana kayacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا أعتقدت أنه سيتحرك لاحقاً ليترك مكاناً لي, فأنت مخطىء |
Ara onu. Ona bir hata yaptığını ve hala onu sevdiğini söyle. | Open Subtitles | اتصل بها وأخبرها أنك مخطىء وأنك لا تزال تحبها |
Bence çıkıp herkese yanıldığını göstermen için bir fırsat bu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه فرصتكِ للخروج والإثبات أن الجميع مخطىء |
O şeysiz savaşacağımı zannediyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | اذا كنت تظن أننى سأذهب الى الحرب بدون واحدا , فأنت مخطىء |
Bana kazık atabileceğini sanıyorsan Fish, yanılıyorsun tamam mı! | Open Subtitles | إن ظننت أنك تستطيع خداعى فأنت مخطىء لن تستطيع |
Eğer O'Neill'in Goa'uld'a haber verdiğini düşünüyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | اذا اعتقدت أونيل من اخبر الجواؤلد انت مخطىء |
Korkutarak sindirmenin başarılı olacağını düşünüyor ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | أنت تظنّ أن الخوف هو أفضل طريقة لتحقيق الأهداف، لكنك مخطىء. |
Bunu yardımım olmadan yapabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أنك تستطيع أن تفعل هذا بدونى ,فأنت مخطىء |
Sen, yanlış anlıyorsun.Onun ismi, Ajay değil. | Open Subtitles | أنت مخطىء. أسمه ليس أجاى أسمه فيكي مالهوترا |
yanlış bir şey yaptığını düşünüyorlar ve İsa'yı işin içine karıştırıyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون بأنك فعلت شيأ مخطىء وسيدخلون الرب في الأمر أجل |
Burada Hasan Fikri diye biri yok. yanlış bilgi almışsınız. | Open Subtitles | لا يوجد "حسن فكري" هنا لا بد انك مخطىء بالاتصال |
Umalım da bu fikrinde yanılıyor olsun. Ah, şu geçen geceki dostumuz. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نأمل انه مخطىء بشأن هذا ااه.. |
Eğer burası cennetse, İncil çok yanılıyor demektir. | Open Subtitles | إذا كانت هذه هي الجنة, فالكتاب المقدس مخطىء تماماً |
İşinizi iyi biliyorsunuz ama yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | انها حقيقة, انت تعرف شغلك ولكن بالرغم من ذلك فانت مخطىء |
Tiberius'un her zaman seni koruyacağını düşünüyorsan çok tehlikeli bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | لكنه مخطىء الآن قد ارتكبت خطأ فادحا ً جدا ً إذا كنت تعتقد أن طيباريوس دائما ً سيحميك |
Bu babamın yanıldığını sana söylediğim kısmı. | Open Subtitles | هذا هو الأمر حيث أستطيع أن أقول لك والدي مخطىء |
Sana geleceğimin çok parlak olduğunu söyledim ama yanılmışım. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن مستقبلى فى الهواء لقد كنت مخطىء |
Sanırım Celine yanılmış. Bu adam bize yardım edemez. Üzgünüm. | Open Subtitles | كان (سيلين) مخطىء . هذا الرجل لن يساعدنا ، آسف |
Ve onun hatalı olduğundan emin bile değilim. | Open Subtitles | وأنا لست متأكداً حتى لو كنت أعتقد أنه مخطىء |
Dedim ki: "Yanlışın var, ahbap. | Open Subtitles | : قلت "أنت مخطىء يا رجل , أنت مخطىء جداً" |
Ben anlattığın kişi değilim. hatalısın. | Open Subtitles | أنا لست هذا الشخص الذى تتحدث عنه إنك مخطىء |
Gerçek katilin kim olduğu hakkındaki şüphemde hala Yanıldığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | ما زلتُ آمل أنّ أكون مخطىء بشأن إشتباهي بمن هو القاتل الحقيقي. |
Sanırım üniversitedeki tarih öğretmenim bu ödeve "A" verdiğinde hatalıydı ve bu arada bütün sınıfa yüksek sesle okumuştu. | Open Subtitles | أظن مدرس التاريخ الجامعى مخطىء عندما أعطانى امتياز وبالمناسبة، لقد قرأها بصوت عالى للفصل |
Ya albay tamamen yanılıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان العقيد والاس مخطىء تماما؟ |
Eğer çok ama çok yanılmıyorsam, mahkemede kullabileceğimiz çok yaratıcı deliller var. | Open Subtitles | ممثلوا القانون المعتمدون ان لم اكن مخطىء |