| Görünmez bir kutuya konup hayali bir rüzgarla savrulmayı hakediyor. Bütün vücudunu... | Open Subtitles | إنها تستحق أن توضع فى صندوق ...مخفى و تنفجر بريح خيالية و |
| "Harika Kadın'ın" Görünmez jeti olmalı Görünmez sevgilisi değil. | Open Subtitles | . حسناً , إمراة رائعة . يفترض ان يكون لديها طائرة مخفية . وليس صديق مخفى |
| Görünmez olsalar da Kara Deliklerin etkisiz oldukları anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | حتى ولو كان الثقب الأسود مخفى عن الأنظار فهذا لا يعنى أن ليس له تأثير |
| Annemin gitmesine izin ver yoksa nerede saklı olduğunu göstermeyeceğim. | Open Subtitles | إسمحوا لأمى أن تذهب أو أنني لن أظهر لك ما هو مخفى |
| Biri cinayet avında ipucu, bahçenin üst taraflarında ağaç yaprakları arasında saklı. | Open Subtitles | واحد مستخدم فى مسابقة المطاردة مخفى فى شجيرة بالحديقة |
| Hondalar termik santralin dışında bir yere gizlenmiş. | Open Subtitles | سيفيس مخفى في مكان ما خارج التيار الدافئ. |
| Öteki saklanmış. Görsel hafızasında olmamak için buna bakmamış. | Open Subtitles | واحد مخفى والآخر سيتجنّب النّظر إليه حتّى لا يكون خلال ذاكرته |
| Sadece Görünmez bir anahtar, Görünmez duvarı açabilir. | Open Subtitles | فقط مفتاح مخفى يمكنه فتح حائط مخفى |
| Apophis'in mayın tarlasına Görünmez bir filoyla geleceğini bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعلم بأن (أبوفيس) سيقوم بجلب أسطول مخفى فى حقل الألغام |
| Görünmez diyorum böylece yenilmez olabilirim. | Open Subtitles | مخفى , أستطيع أن أبقى مخفياً |
| Görünmez. | Open Subtitles | مخفى |
| Görünmez bir anahtar. | Open Subtitles | انه مخفى... |
| Her sayfayı inceleyene kadar öyle sanmıştım ama içinde yazılı veya saklı bir şey yok. | Open Subtitles | لقد إعتقدت ذلك فقمت بتقليب كل صفحة ولا شئ مكتوب أو مخفى بالداخل |
| yüksek, karlı dağ duvarlarınca örtülü tutulmuş saklı bir ülke hayal edebiliyorsan rüyalarındaki bütün görülmemiş güzelliklerle zengin bir yer o zaman benim nerede olduğumu bilirsin. | Open Subtitles | مخفى بأسوار الجبال العالية. مكان به ما تحلم به... لتعرف أين أنا |
| Shak'l Apophis'e ayini yaparken saklı kalamadığınızı söyledi. | Open Subtitles | ِ " شاكى " قال لـ " أبوفيس " عن طقوسك وأنت لا تستطيع البقاء مخفى عندما تؤديها |
| Buralarda bir yerde gizlenmiş silah ya da enerji kaynağı olmalı. | Open Subtitles | ربما تكون أسلحه أو مصر للطاقه مخفى فى اى مكان |
| Dünyadan güvenli bir şekilde gizlenmiş; | Open Subtitles | أذا أستطعت أن تتخيل مكان مخفى وسالم بعيداً عن العالم... |
| Görmeliydim ama gizlenmiş. | Open Subtitles | كان علينا اكتشافه ولكنه كان مخفى |
| İyi saklanmış. Ali için çok önemli olduğu bariz. | Open Subtitles | كان هذا مخفى بشكل ذو اهمية لابد انه مهم بالنسبة لعلي |
| Bahçedeki çocukların bağırış çağırışlarını duyacak kadar yakın bir yerdi ama bu arada kendimi onlardan saklanmış hissederdim. | Open Subtitles | كان قريباً بما فيه الكفاية كى أظل أتسمع صراخ وصيحات الأطفال الذين يلعبون ألعابهم لكن فى الوقت ذاته شعرت بأننى مخفى بعيداً عنهم |
| Cüppe sandıkta saklanmıştı diyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل ممكن تقول أن الرداء كان مخفى فى الدرج ؟ |