"مخلصين" - Translation from Arabic to Turkish

• sadık
• sadıktır
• dürüst
• sadığız
• HUAC
• sadıklar

Erkekler köpek gibidir, bizi okşayıp sevin, sonsuza kadar sadık kalırız.
فنحن اشبه بالكلاب, اذا ما دللنا كما يجب, سنكون مخلصين للابد

Gross Mill Mutluluğunu yarattı böylece halkı hoşnut ve sadık kalsın diye.
لقد صنع ميزان السعاده القوميه الإجماليه لكي يكونوا قومه راضون ويبقون مخلصين

Yüksek rütbeliler arasında sadık takipçilerin var. Ülkeyi yönetmende seni destekleyeceklerine inanıyoruz.
لديك أتباع مخلصين بين كبار الضباط نحن نعتقد أنهم سيدعمونك لتقود بلادك

Oradaki güçlerin komutanını ben seçmiştim. Bana sadıktır.
لقد اخترت قادة هذه المركبات بنفسي ويجب أن يكونوا مخلصين لي

Eğer insanların partnerlerine sadık olmalarını özendirecek yollar bulur ve müdahale edersek daha düşük hale gelebilir, veya benzer şeyler.
من الممكن أن ينخفض إذا تدخلنا بطريقة تشجع الناس كى يكونوا مخلصين لشركائهم, و هكذا.

Sırlarınızı saklamalı ve sadık olmalı.
وعليهم أن يحفظوا أسرارك ويكونوا مخلصين.

Şu gerçeği nasıl açıklıyorsunuz, Majesteleri birçok erkeğin tek bir kadına sadık kalmasını?
... كيف تُفسّر الحقيقة، فخامتك بأن العديد من الرجال يبقون مخلصين لزوجة واحدة؟

On yıl boyunca birbirimize çok sadık kalıp, tek kırıcı söz etmedik.
ولمدة عشر سنوات تحديداً كنا مخلصين لبعضنا البعض لم نقل كلمة واحدة مسيئة لبعضنا

Masumiyetinizi kanıtlamadığınız sürece, sadık bir tebaanız olmayacak.
الا اذا برهنت على براءتك فلن يكون لك رعايا مخلصين

Rahipleri hala sadık olduğumuza ... ikna etmek için nelere katlandığımı biliyor musun?
هل تعلم ما مررت به لأقنع الكهنة أننا لا زلنا مخلصين ؟

Yanındakiler ona sadık olduğu sürece kalacak.
لن يرحل أبداً طالما أن المتبقين مخلصين له فوكس؟

Ama dostlar sadık olmalıdır ve sen olmadın.
ولكن أعزّ الأصدقاء يفترض أن يكونوا مخلصين وهذا ما لم تفعله أنت

Bazı kadınlar böyle soytarı kocalara sadık kalabiliyor.
كيف أن بعض الزوجات مخلصين لأزواجهم الحمقى

Senin gibi sadık vatandaşlar sayesinde iki ülke barış içinde olacaktır.
برجال مخلصين مثلك بلادنا،سوف تصبح الافضل.

sadık bir Protestan olsa da Erzebet pek çok sapkın teoriye inanıyordu.
كان يوجد بروتستانت مخلصين. آمنت ارشبت بالكثير من النظريات الهرطقية

Ama Teşkilat'tan bu kısa ayrılık sürelerinde Bloom'lar sadık kalma dışında bir şey yapmadılar.
ولكن أثناء مدة خدمتهم القصيرة مرة أخرى مع الوكالة عائلة بلووم لم يكونوا سوى مخلصين

5 AY ÖNCE Elbette evin şu anki sahipleri şehirde oturuyorlar. Yıllardır sadık Hamton'luydular.
يقيم المالكان الحاليان بالمدينة بالطبع ولكنهما مخلصين للبلدة منذ سنوات.

İnsanlar, imkânsızlık mümkün olana kadar sadıktır.
الناس الناس مخلصين حتى يعثروا على فرصة أن كي لا يكونوا كذلك

Hoşçakalın bay Graham. Her erkek dürüst değildir.
الوداع سيد جراهام كل الرجال ليسوا مخلصين

Ekselanslarına, ölünceye dek sadığız.
"الجنرالات "ساى ماو" و "زهانج ين نحن مخلصين لجلالتك حتى مماتنا نحن مخلصين لجلالتك حتى مماتنا

"HUAC, 1975 yılında dek vatandaşları araştırmaya devam etti."
لجنة أنشطة الأمريكين الغير مخلصين استمرت بالتحقيق مع المواطنين حتى عام 1975م

Onlar babama bana olduklarından daha sadıklar.
للآسف، إنهم مخلصين لأبي أكثر من إخلاصهم لي.