...Ve bitiş çizgisinde çocukların sosisleri bulmak için acıdan kıvranmasını sağlayacak harika bir puding, turşu suyu ve deterjandan oluşuyor... | Open Subtitles | وفيخطالنهاية.. مخللات كثيرة الماء ستقومبتغطيسهوتغميسه.. ثم سنجلب حشد من الأطفال العميان ونعطيها لهم كنقانق |
Bunu doğru yaparsak, turşu kavanozu gibi açılır. | Open Subtitles | إن قمنا بهذا بالطريقة الصحيحة، فسيفتح كمرطبان مخللات |
turşu. Eski aile tarifine göre turşular. | Open Subtitles | مخللات , وصفـة العائلـة القديمـة , مخللات |
- ...kendi elleriyle yaptığı turşuları satarak. | Open Subtitles | وهي كانت تبيع مخللات منزلية الصنع لتكسب المزيد من المال |
Ekstra turşu, ekstra peynir ve büyük boy patates kızartması olsun. | Open Subtitles | مع مخللات إضافية، و جبن إضافي و بطاطس الحجم الكبير. |
burgerler için turşu, köri sosu sosisler için ve taze domatesler üstelik sıkılabilir şişede. | Open Subtitles | مخللات للخيار ,صلصة بيضاء للاضلاع وطماطم طازجة من المزرعة الى مائدتكم بعبوة قابلة للضغط |
Kızarmış kabak, biber, turşu. | Open Subtitles | . كوسا مقلية ، هالابينوس مقلية و مخللات مقلية |
turşu ve güvecin son tüketim tarihi beş yıl önce geçmiş. | Open Subtitles | برطبان مخللات و مارميتي التي انتهت صلاحيتها قبل خمس سنوات |
Çavdar, domates, turşu, fasulye filizi fıstık ezmesi, jambon, hindi, gravyer, hardal. | Open Subtitles | , شيلم , طماطم , مخللات , بينسبروتس زبدة الفستدق , لحم خنزير , لحم ديك رومي , جبنة سويسرية , خردل |
Bir değil iki turşu koysan, her şey mahvolur. | Open Subtitles | اكثر من قطعه مخللات سيفسد كل شيء مضحك انك تقول ذلك |
Rakibi için turşu yapan dünyadaki ilk erkeksin. | Open Subtitles | أنت الرجل الأول في العالم يصنع مخللات لابأس بها |
Bu durumun bir turşu problemi olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد بأن ما لدينا هي مشكلة مخللات |
Romanda Rahel ve Estha, ailelerinin turşu fabrikasında çalışan ve “dokunulmaz” kastın bir üyesi olan Velutha ile yakın ilişki içerisindedir. | TED | في الرواية، تربط راحيل وإيستا بعلاقة وثيقة مع فيلوثا، عامل في مصنع مخللات عائلتهم وأحد أفراد ما يسمى طبقة "المنبوذين". |
turşu almayayım. New York parfesinden koyun. | Open Subtitles | بدون مخللات أعطنى قشطة التفاح هذه |
turşu yok, tofu var. | Open Subtitles | ، لا مخللات بل شوكولا بالكريمة |
Tamam, hamburgerime fazladan turşu ekletirim. Korsak. | Open Subtitles | سآخذ مخللات زائدة في البرغر " إنه " كورساك |
Fransız çikolatası, Fransız peyniri küçük Fransız turşuları. | Open Subtitles | شوكلاتات فرنسية, أجبان فرنسية, مخللات فرنسية صغيرة. |
Japon turşuları. | Open Subtitles | هذه مخللات يابانية |
Evet öyle dedim, biberler, turşular, tart hamuru. | Open Subtitles | ..نعم هذا ما قلته فلفل,مخللات,قشور الفطائر |
- Çizburger, bol turşulu. - Kahve, sade. | Open Subtitles | تشيز بوجر و مخللات إضافية قهوة سادة |
Eh be Lavon, bugün Didi'yi yanardağ, bir kase yulafla ve Dash'in papağanının turşusu ile kıyaslamanı gördüm. | Open Subtitles | حسناً، لافون حتى الآن اليوم سمعتك تقارن ديدي إلى البركان طاسة الحصى، و مخللات الببغاءِ المحبوبةِ |
Yumurtalarımız, sucuk, jambon, dereotu ve turşumuz hazır. | Open Subtitles | لدينا بيض , سجق , لحم الخنزير , و مخللات ماذا يكون هذا ؟ توست |