"مخلوقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaratık
        
    • varlık
        
    • yaratıktı
        
    • yaratılmış
        
    • yaratıksın
        
    • yaratıksınız
        
    Kızına gelince, fazla konuşmayan yeteneksiz, hasta bünyeli bir yaratık. Open Subtitles بالنسبة للأبنة,فهى مخلوقة شاحبة ومريضة دوما ,لاتتكلم ولاتملك موهبة ما
    Annem, minik hıyar turşularının hâlâ revaçta olduğu... dönemden kalma garip bir yaratık. Open Subtitles إن أمى مخلوقة غريبة الأطوار وهى معتادة على عادات قديمة الأزل ومعقدة للغاية
    Harika bir yaratık ve işin aslı çok yakına gelmişti. Open Subtitles إنها مخلوقة رائعة، وكانت على مقربة من إكتشاف ذلك بالتأكيد
    Son olarak da, en önemli sorum ey harika varlık genç bir kız mısınız yoksa? Open Subtitles طلبي الأول على الرغم من أنني أقدمها في النهاية أينها الرائعة... هل أنت مخلوقة أم لا؟
    Gördüğüm en güzel yaratıktı. Open Subtitles لقد كانت أجمل مخلوقة رأيتها في حياتي
    Varsayalım ki, her çeşit hile, ahlaksızlık, ihanet ve baştan çıkarma için bir kadın yaratılmış olsun o tam bir insandır. Open Subtitles وإذا كان هناك في الكون امرأة مخلوقة من كل أنواع الخداع ,والرذيلة و الخيانة و الحقارة
    Solgun yüzlü sefil bir yaratıksın. Open Subtitles أنتي مخلوقة بائِسة ذات وجه شاحب
    Siz mükemmel bir yaratıksınız. Open Subtitles انك مخلوقة رائعة ستحصدين بحق غنائم الأنتصار اليوم
    Benim için, yeryüzündeki en güzel yaratık o. Open Subtitles بالنسبة لي ، هي أجمل مخلوقة على وجه أرض الرب
    Kımıldamayın. Mesele ısrarla benim kırılgan ve çaresiz bir yaratık olmadığımı kabullenmemeniz. Open Subtitles لا، الأمر منوط برفضك الإدراك بأنّي لستُ مخلوقة هشّة بائسة.
    Büyük güce sahip bir yaratık. Open Subtitles مخلوقة ذات قوّة عظيمة ملعونة أبدَ الدهور والأزمنة.
    Karısının, yani annenin, kendi kocasının bile güvenmediği çıkarcı bir yaratık olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف زوجته ، أمك إنها مخلوقة مُتلاعبة والتي لم يثق بها زوجها
    O tuhaf bir yaratık. Open Subtitles انها مخلوقة غريبة و عزفها غريب
    O tuhaf bir yaratık. Open Subtitles إنها مخلوقة غريبة و عزفها غريب
    Sonra efendim, elimi tutup sıktı ve "Tatlı yaratık! " diye bağırıp öptü beni sımsıkı yapıştı dudaklarıma sonra da bacağını üstüme attı iç çekti, öptü ve şöyle bağırdı: Open Subtitles .. و بعد ذلك يا سيدي قبض على يدي و صاح "يالكي من مخلوقة شهية" و اخد يقبلني بقوة كانه يقتلع القبل النابته على شفتيهاا
    Darcy, o, ömrümde gördüğüm en güzel yaratık. Open Subtitles دارسى, أنها أجمل مخلوقة رأيتها فى حياتى
    - Ne küçük bir yaratık! - Görünüşünü sevdim. Open Subtitles ـ يالها من مخلوقة ضئيلة ـ يعجبنى مظهرها
    Bugüne kadar gördüğüm en nefes kesici güzellikteki yaratık sizin kütüphanede çalışıyor. Open Subtitles أكثر مخلوقة جميلة خاطفة للإنفاس رأيتها أبداً! تعمل في مكتبتكِ.
    Ama Kontes, cennetten gelen bir varlık. Open Subtitles لكن الكونتيسة مخلوقة من الجنة.
    Ne güzel bir varlık. Open Subtitles يا لها من مخلوقة جميله
    Çok kötü bir yaratıktı. Open Subtitles كانت مخلوقة شريرة جدا
    Yapay yaratılmış ruh mükemmel olmuyor demek ki.. Open Subtitles أرى روحاً إصطناعية مخلوقة غير مثالية
    Tanrım, sen gerçekten tutkulu bir yaratıksın. Open Subtitles رباه أنت مخلوقة شغوفة
    Ne kadar güzel bir yaratıksınız siz, niçin daha önce tanışmadık? Open Subtitles انك مخلوقة فاتنة لما لا اعرفك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more