"مخملية" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadife
        
    Amerika'nın batısında bir özel okuldayız; cebimizde paramızla kırmızı kadife koltuklarda oturuyoruz. TED نحن الآن في جامعة خاصة في الغرب الأمريكي، نجلس على مقاعد مخملية حمراء، وكل منا معه من المال ما يكفيه ويزيد،
    Kristal avizesi, kadife perdeleri ve bir sürü aynası mı var? Open Subtitles كيف كانت تبدو ؟ ألديها ثريات زجاجية وستاتر مخملية والكثير من المرايا ؟
    İnsan iki yıllık kız arkadaşına yaş gününde içinde nişan yüzüğü olmayan bir kadife kutu vermez. Open Subtitles أنت لا تعطي لصديقتك منذ سنتين علبة مخملية صغيرة في عيد الميلاد ولا يوجد فيها خاتم خطبة
    Yoksa pejmürde bir kadife resmi Rembrandt'a mal edebilirler. Open Subtitles و إلا لوحة مخملية رخيصة يُمكن أن تتساوى مع الريمبرانديت
    Yeri gelmişken, kadife keki* ve sihirlerden hoşlanırım. Open Subtitles لآ أقترح أي شيء, أريد كعكة مخملية حمراء وساحر.
    Tom ile ilk buluşmamızda, doğum günü için kırmızı kadife bir pasta istemişti, ama sadece yeşil vardı, ama onu da sevdi ve bir gelenek haline geldi. Open Subtitles عندما كنا انا و توم نتواعد بالبداية اراد كعكة مخملية حمراء لعيد ميلاده لكن كان لدي تلوين أخضر للطعام فقط
    Teorik olarak öyle ama biliyorsun... ..onların çoğu kostümlere ve kadife yastık gibi şeylere harcanıyor. Open Subtitles نعم، نظرياً، ولكن كثير منه يستخدم... لشراء أزياء و وسائد مخملية و أشياء أخرى.
    "Melrose Park'dan, kafası kazıIı ve"... künyeli zencilerle, "kadife kaplı arabalılar cennetinden gelen"... Open Subtitles أرض الحلاقة بالشفرة " آي دي بليستروس " مخترع السيارات مخملية الداخل
    Geniş kenarlı, mor renkli kadife şapka arıyordum ama yine de bana göre değil. Open Subtitles بقدر أنا أُفتّشُ لa قبعة مخملية إرجوانية عريضة ذو حافّة، - هو حقاً لَيسَ كأسَي مِنْ الشاي.
    Sandalye toplarız geçit töreni rotasında bir yer ayarlarız bir de kadife bir ip. Open Subtitles نحضر بعض الكراسي ونحجز موقع في مسار الموكب ! وحبال مخملية
    Üzerinde mavi kadife ceket varmış, ve Arap Prensi'nden kazandığın kaplanla Albuquerque'ye gidiyormuşsun. Open Subtitles و كنت متوجه الى "الباكركي" كنت ترتدي سترة مخملية زرقاء و كنت تسافر مع النمر الذي فزت به من أمير عربي
    Yüksek arkalıklı kadife koltuklar. Open Subtitles -كراسي عالية الظهر مع مقاعد مخملية
    Tim-Tom Tabby meraklı bir kediydi. Kraliçenin kadife şapkasını görmeye gittiğinde. Open Subtitles (تيم توم تابي) قط فضولي ذهب لمقابلة الملكة وهو يعتمر قبعة مخملية
    Evet, kırmızı kadife. Open Subtitles نعم , مخملية حمراء.
    Dedi ki, "Sadece saçını uzat, saten, dalgalı bir gömlek edin kadife ceketin, İspanyol paça pantolonun ve platform ayakkabıların olsun." Open Subtitles قالت: "حسناً، أنصت، فقط أترك شعرك يطول قليلاً... وأحصل على واحدة من تلك القمصان المتموجة ذات النسيج الحريري، وسترة مخملية... "وقيعان ذات أجراس، وأحذية سميكة
    kadife ipler açılıverir. Open Subtitles الحبال مخملية تختفي (ألبوم غنائي).
    kadife gibi, esnek. Open Subtitles مخملية مطاطية
    Bir kadife çanta. Open Subtitles حقيبة مخملية
    kadife çiçekleri. Open Subtitles زهور مخملية.
    Kırmızı kadife pasta. Open Subtitles مخملية حمراء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more