Babam eve hep sarhoş gelir, bağırıp çağırır, bazen bizleri döverdi. | Open Subtitles | يعود أبي للمنزل مخمورا.. ويصيح بصوت عال.. وأحيانا يضربنا |
Öğrendikten sonra sarhoş oldum. Tüm köy biliyor. | Open Subtitles | لم أكن مخمورا حتى سمعت بالخبر كل القرية تعلم |
Burada olan herkes sayesinde ne kadar sarhoş olduğunu... | Open Subtitles | استطيع أن أستشهد بكل من كان هنا انه كان مخمورا |
sarhoştum ve kendime acıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فقط مخمورا و اشعر بالأسى على حالي |
İkinci kişi sarhoştu ve bu kadar isabetli olamazdı. | Open Subtitles | الرجل الثانى كان مخمورا لا يمكنه أن يكون بهذه الدقه |
Araba kullanmak için çok sarhoştun. Yürümek için de çok sarhoştun. | Open Subtitles | كنت مخمورا كثيرا على القيادة ومخمورا ايضا على المشي |
Bir gece polis Sarhoşken birkaç gence çarparak onları yoldan çıkarmış. | Open Subtitles | في ليلة كان الشرطي مخمورا وا ازاح بعض الفتية عن الطريق |
Bir partiden dönüyordum. Geç saatte, sarhoş. | Open Subtitles | كنت عائدا من حفله فى وقت متأخر و كنت مخمورا |
Hayatımda hiç o kadar sarhoş olmadım. | Open Subtitles | أنا لم اكن مخمورا في حياتي مثل ذلك اليوم |
Üzerlerine mikrofon yerleştirmek için bir sarhoş bulursun. Daha önce de dinlenmeye kalkışılmıştı. | Open Subtitles | نجعل شخصا مخمورا يزرع عليهما أجهزة التنصت |
sarhoş Paul Lawrence'i, kenara çektiler, hakaretler başladı... | Open Subtitles | نعم , واوقفا بول لورنس الذى كان مخمورا , وتبادلوا الكلام |
"Abercrombie and Blair" yayın evi kurucusu, sarhoş ya da ayık. | Open Subtitles | مكانه الثابت فى دار ابيركرومبى و كلير الناشرين , سواء كان مخمورا او فايق |
O sarhoş olmadığı zamanlarda bir sürü boktan hikaye anlatarak dövmekten beter edip, beni deli ederdi. | Open Subtitles | عندما لم يكن مخمورا أو يحلم أحلام اليقظة حول تاريخ مزيف لم يحدث يوما كان يضربني أو يتبول من النافذة ظنا منه أنها قدر |
İşinizden sarhoş olduğunuz için kovulduğunuz doğru değil mi? | Open Subtitles | اليس حقيقا انك طُردت من عملك كحارس لانك كنت مخمورا ؟ |
Ben suçlu değilim. sarhoş değildim. | Open Subtitles | بالله عليك,أنا لست مجرما أنا لم أكن مخمورا |
- Yaşlı kadın dikkatsizce yürüyordu. - sarhoş değildim. | Open Subtitles | السيدة العجوز كانت تتمشي أنا لم أكن مخمورا |
sarhoş olup da yanında silah varken araba sürmemen gerektiğini bilmiyor musun? | Open Subtitles | الا تملك أفضل من أن تقود سيارة مخمورا ومعك مسدس لعين |
Bayan Sunday, eşiniz bir halk plajında sarhoş bulundu. | Open Subtitles | سيدة صنداى , زوجك عثر عليه مخمورا هذا الصباح |
Eğer sarhoş olursa, sendelemeyecek! Ve eğer sendelerse, düşmeyecek! | Open Subtitles | و إذا اصبح مخمورا يجب الا يترنح و إذا ترنح لا يسقط |
sarhoştum. Ne yaptığımı bilmiyordum... | Open Subtitles | أنا كنت مخمورا, أنا لم أعلم ما الذي كنت أفعله |
Albay Lawrence diye birini yakaladım, sarhoştu. | Open Subtitles | انا ضربت كولونيل لورنس الذى كان مخمورا . |
Oldukça sarhoştun. Muhtemelen hatırlamazsın. | Open Subtitles | الذى كنت فية مخمورا , ربما لاتتذكر |
Ayrıca sahip olduğu bir geyiğin de Sarhoşken merdivenlerden düşüp öldüğüne inanılır. | Open Subtitles | كما أنه كان يحتفظ بغزال سقط من على السلم و مات مخمورا |