Ve böylece sahip olduğumla beklentilerimi karşılaştırdım, ve sahip olduğum beklediğime kıyasla hayal kırıklığına uğrattı. | TED | إذاً فقد قارنت ما حصلت عليه مع ما توقعته، وما لدي بدا مخيباً مقارنة بما توقعت. |
Eğer benim doğru kişi olduğumu düşünmüyorsanız hayal kırıklığına uğrayacağım, ama tabii dava her şeyden önce gelir. | Open Subtitles | ان كنت تعتقد بأنني غير مناسبة فذلك سيكون مخيباً للآمال قليلا بالنسبة لي و لكن المصلحة تأتي قبل كل شيء |
Seni üzdüysem veya hayal kırıklığına uğrattıysam özür dilerim. Ama bana uyan şey bu, tamam mı? | Open Subtitles | لذلك أنا آسف إذا كان ذلك مشكلة بالنسبة لك أو إذا كان مخيباً للآمال ولكن هذا ما أرتاح إليه, حسناً؟ |
O mektubun içeriği tam bir hüsran. | Open Subtitles | كان محتوى تلك الرسالة مخيباً للأمال |
Kabul etmelisin ki, bir hüsran olduğu belli. | Open Subtitles | لابد أن تعترف بإن كان مخيباً للأمل |
Ama afet olmadı, çok büyük bir düş kırıklığı oldu. | Open Subtitles | لكنها لم تصبح جميلة، وهو ما كان مخيباً جداً للآمال. |
Böylesine bir sözleşmeyi ihlal etmek sadece hayal kırıklığı değil aynı zaman da oldukça da rahatsız edicidir. | Open Subtitles | يساوي وقتك ومالنا وانتهاك العقد ليس مخيباً للآمال فحسب لكنه يجعل حضورك هنا مثيراً للإزعاج |
Adam akşam yemeğin erken bittiği için çok üzgünüm ama umarım onun yokluğunda seni çok hayal kırıklığına uğratmamışımdır. | Open Subtitles | آدم أشعر بالسوؤ بسبب ما كيفية انتهاء عشائك لكن آمل أنني لم أكن بديلاً مخيباً للامال |
Evet, bizi hayal kırıklığına uğrattı. O olsaydı işimiz çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | كان ذلك مخيباً للآمال كانت الأمر سيكون أسهل . |
Onu hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | لقد كنت مخيباً للآمال بالنسبة له |
Onunla aramızda yaşadığımız şey beni çok hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | ما حدث بيني وبينه كان مخيباً للأمال |
- ... bu seni hayal kırıklığına uğratır mı? | Open Subtitles | عما إذا كان ذلك مخيباً لآمالك؟ |
Ama hayal kırıklığına uğradım sadece. | Open Subtitles | لكني متأكدٌ من كوني مخيباً للآمال. |
Ve Cebelitarık halkını da hayal kırıklığına uğratır. | Open Subtitles | وسيكون الأمر مخيباً لآمال أهل "جبل طارق". |
Sizin için gün hüsran oldu üzgünüm Lordum. | Open Subtitles | آسفة لأن اليوم كان مخيباً لك يا مولاي |
Bir şeyler için savaşacak, hayal kırıklığı olmamaya çalışacağım. | Open Subtitles | وأناضل لأجل القضايا، أحاول بجد ألا أكون مخيباً للآمال |
Tüm bunların bir tezgah olması inanılmaz hayal kırıklığı olurdu. | Open Subtitles | هذا سيكون مخيباً للأمال إذا كنت هذا كله حيلة وأكثر من ذلك للعمدة |
Ciddiyim. Sizin için hayal kırıklığı olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعني ذلك، أعلم من أنني كنت مخيباً لكِ |