Kurallar ve teşvikler nasıl iyi arkadaş olunacağını, nasıl iyi ebeveyn olunacağını, nasıl iyi bir eş olunacağını ya da nasıl iyi bir hekim ya da iyi bir avukat ya da iyi bir öğretmen olacağınızı söylemez. | TED | القوانين والحوافز لا تقول لك كيف يمكنك ان تكون صديقاً جيداً .. ولا كيف يمكنك ان تكون أباً جيداً وكيف يمكنك أن تصبح زوجاً جيداً او كيف يمكن ان تصبح محامياً .. او طبيباً جيداً او مدرساً جيداً |
Anlaşılan daha önce hiç yeni bir öğretmen görmemişsiniz. | Open Subtitles | واضح أن أي منكم لم يرى مدرساً جديداً من قبل. |
Keşke öğretmen olmasam dediğim günlerden biri. Seni pataklamak için. | Open Subtitles | إنه أحد الاأيام التى أتمنى أننى لو لم أكن مدرساً حتى أضربك |
Eski bir söz vardır: "Kimse öğretmen olarak doğmuyor. " | Open Subtitles | هناك مقولة أنه لا أحد مدرس حتى يكون مدرساً |
Babam bir öğretmendi. Çok çalıştı, kurallara uydu. | Open Subtitles | أتعلم، أبي كان مدرساً عمل بجد، إتبع القواعد |
Yalanı devam ettirmek için sahte bir öğretmen yarattım, onun da girmesi gereken başka sahte dersler ve o derslere kayıtlı sahte öğrenciler olmalıydı. | Open Subtitles | للحفاظ على الكذبة توجب علي ان أختلق مدرساً مزيفاً و اللذي إحتاج للمزيد من الصفوف المزيفه و اللتي كان يجب أن أملأها بطلاب مزيفون |
öğretmen olmak istedim çünkü bişeyler yapmak istiyordum | Open Subtitles | وقررت أن أكون مدرساً لأنني أردت أن أفعل شيئ بحياتي بجانب |
Yaptığım işin yanı sıra hayatıma renk katmak için öğretmen olmayı istedim. | Open Subtitles | بدلاً من أن أكون معلمة وقررت أن أكون مدرساً لأنني أردت أن أفعل شيئ بحياتي بجانب |
Ayrıca, ben doğum iznime gideceğim için, yerime gelecek olan öğretmen yarın burada olacakmış. | Open Subtitles | أيضاً ، سيحل محلي مدرساً بديلاً لأني من الغد سوف أكون بإجازة الوضع |
Kalıcı birini bulana kadar vekil öğretmen çağırabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نجد بديلاً مؤقتاً لكِ حتى نجد مدرساً بشكلٍ دائم |
Okula geri dönüp bitirdiğini şimdi öğretmen olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه عاد إلى المدرسة نال شهادته وأصبح مدرساً |
Eğer seni güldürmezse benden öğretmen olabileceğimi düşünürdü. | Open Subtitles | ظن أنني أستطيع أن أكون مدرساً إذا كان هذا لا يضحكك |
Gündüzleri lisede öğretmen, geceleri de kostümlü sokak devriyesiydi. | Open Subtitles | وكان مدرساً في المدرسة صباحاً، ولكن ليلاً يرتدي زياً ويجوب الشوارع |
Bence öğretmen olman harika baba. | Open Subtitles | أعتقد رائعاً أنك أصبحت مدرساً يا أبي |
Ben üniversiteye gideceğim. Ben öğretmen olacağım. | Open Subtitles | سأرتاد الجامعة وأسخرج منها مدرساً |
Mesela, harika bir öğretmen olabilirsin. | Open Subtitles | . . مثل يمكنك ان تكون مدرساً رائعاً |
Yedek öğretmen olmak kolay değildir. | Open Subtitles | ليس من السهل ان تكون مدرساً بديلاً |
Çocuklar, daha önce hiçbir öğretmen bana silah doğrultmamıştı. | Open Subtitles | لم يصوب لي مدرساً سلاحاً من قبل |
İyi bir öğretmendi. Odaklıydı. İyi bir babaydı da. | Open Subtitles | كان مدرساً جيداً، دقيق وأب جيد |
Çoğumuzun,okul öğretmeni olduğundan,kalplerimizde derin bir boşluk olacak,onun... iyilikseverliği,.. | Open Subtitles | هو من كان مدرساً للكثير منا سوف يترك فراغً في قلوبنا كما تَرَكَتْ... حِنِيَتَهُ... |
Bu adam belki 25 yıl kadar evvel kampüsde bir profesörmüş. | Open Subtitles | حسناً .. هذا الرجلِ. كَانَ مدرساً في الجامعي ربما قبل 25 سنةً |
Ne yazıkki ben kötü bir öğretmendim. | Open Subtitles | من سوء حظك كنت مدرساً رديئاً |