- Bu özel bir parti, kaltak davetli değilsin. | Open Subtitles | هذه حفلة خاصّة، ايتها العاهرة أنت لست مدعوة |
Üzgünüm kızım, köpekçiğin köpek kulübesi kulübü var ve sen davetli değilsin. | Open Subtitles | عفواً ايها الفتاة، كلبنا لديه مؤسسة لتربية الكلاب وأنت لست مدعوة |
Bu özel bir parti kaltak. Sen davetli değilsin. | Open Subtitles | هذه حفلة خاصّة، ايتها العاهرة أنت لست مدعوة |
Kuzey tarafı olarak adlandırılan mahalle için bir logo tasarımına davet edilmiştim ve bir mahallenin logosu olmasının aptalca olduğunu düşündüm. | TED | كنت مدعوة لأصمم شعارا لهذا الحي الذي يدعى الحي الشمالي وكنت أعتقد أنه من السخافة أن يكون هنالك شعار لحي معين |
Hele de albayın eşi tarafından özel arkadaş olarak davet edilmişken! Anne! | Open Subtitles | ليس وانا مدعوة من العقيد لاكون مرافقة زوجته. |
- Eğlenceli. Olacak, gelecekte. Ve lanet olsun, davetlisin. | Open Subtitles | سيكون كذلك فى المستقبل لأنك مدعوة بصورة رسمية |
Bayanlar, Dört Mevsim oteli 402 numaralı odada büyük bir parti olacak. Davetlisiniz. | Open Subtitles | اسمعونى هناك حفلة مقامة فى الفور سيزون مقامة فى الغرفة 402 وانت مدعوة وانت ايضاً |
- Millet, Blair burada. - Burada ne arıyor? davetli değildi. | Open Subtitles | يافتيات بلير هنا ماذا تفعل هنا،لم تكن مدعوة |
Peki, sen de küçük bir fahişe gibisin ve şu da bir netlik kazansın, kesin olarak doğumgünü partime davetli değilsin. | Open Subtitles | حسناً، صوتك يبدو مثل السافلة الصغيرة فقط لنكون واضحين، أنتِ لستِ مدعوة لحفلة عيد ميلادي |
Sonraki yaz, kitap kulübüne resmen davetli olmayacak. | Open Subtitles | هي رسيماً ليست مدعوة الصيف المقبل لنادي الكتاب |
Sen davetli değilsin, seni burada istemiyorum. | Open Subtitles | إنظري, انتي لم تكوني مدعوة وانا لاأريدك هنا.إتفقنا |
Frances, bana bu hanımefendinin davetli olmadığını söyledi. | Open Subtitles | فرانسيس أخبرتني بأن هذة السيدة لم تكن مدعوة |
Sanırım Kelly, Stacy'ye davetli olmadığını söyledi. | Open Subtitles | بعد ذلك أعتقد أن كيلي قالت لستايسي أنها غير مدعوة |
Bütün aile davetli büyük bir parti olacak, çocuklar hayvanları görebilecekler. | Open Subtitles | العائلة كلها مدعوة حفل كبير يمكن أن يرى الأطفال الحيوانات |
- Annemi de mi davet ettin? Tek torununun doğum gününe gelemeyeceğini ona sen söylemek... ister miydin? | Open Subtitles | أتود أن تخبرها أنها غير مدعوة لحفلة عيد ميلاد حفيدها؟ |
Annesi almak için geldiğinde, Carrie de yanındaydı şimdi de, doğum günü partisine davet edildim ve gece orada kalacağım. | Open Subtitles | و الآن أنا مدعوة إلى حفلة ميلادها و النوم عندها |
Yani, içimden bir his Pratt ailesinin gelecek şükran yemeğine davet edileceğine gerçekten inanmadığını söylüyor. | Open Subtitles | المعنى ان هناك شيئا ما يخبرني بأنك فعلا لا تعتقدين بأنك لن تككوني مدعوة الى عيد الشكر لعائلة برات |
Jane, Campbell'larla birlikte kızlarını ve onun nişanlısı Bay Dixon'ı ziyarete İrlanda'ya davet edildi. | Open Subtitles | جين كانت مدعوة للذهاب الى ايرلاند مع عائلة كامبلز لزيارة ابنتهم وخطيبها سيد ديكسون |
Şimdi davetlisin. | Open Subtitles | و على كل حال فأنت مدعوة الآن |
davetlisin, öyle mi? | Open Subtitles | أنت مدعوة. أليس كذلك؟ |
Cuma öğleden sonra, Gazetecilik sınıfında katılımı zorunlu toplantıya içtenlikle Davetlisiniz. | Open Subtitles | انت مدعوة بمودة لحضور الاجتماع في فصل الصّحافة هذه الجمعة بعد الظهر |
Bu geceki tatlı barı açılışımıza Davetlisiniz. | Open Subtitles | لأنكِ مدعوة إلى أفتتاح حانة الحلويات خاصتنا |
Ben de mi davetliyim? Tıpkı hayal ettiğim gibi. | Open Subtitles | أنا مدعوة أيضاً هذا ما كنت أحلم به تماماً |
Eğer insanların istediği bu ise ki, bilmiyorum çünkü toplantıya çağrılmadım. | Open Subtitles | ربما اذا كانوا يريدون ذلك ! لأنني لم أكن مدعوة للإجتماع لكن اذا كان هذا هو المطلوب |