Dünya'nın yörüngesinde sallantılar var iklimi değiştiren yüzlerce ve binlerce yıldır olan. | TED | هناك تذبذبات بمدار الأرض تحدث على مدى مئات اّلاف السنين وتتسبب في تغير المناخ. |
Bu çok daha önce izlediğim oyunun... aslında yüzlerce yıl önce... çoktan oynanmış olması gibi. | Open Subtitles | من المرجح أكثر أنني أُشاهد واحدة من آلاف المرات .التي تُعرض على مدى مئات الأعوام |
Va kastettiğim sosyal ağ türü son zamanlardaki internet ağları değil, insanlığın yüzlerce, binlerce yıldır insanlığın Afrika bozkırlarında ilk ortaya çıktığı zamanlardan beri bir araya geldikleri sosyal ağlar. | TED | و نوع الشبكة الإجتماعية التي أتحدث عنها ليست شبكات الأنترنت المتنوعة لكن بدلاً من ذلك تلك الشبكات الإجتماعية التي بدأ البشر في تجميعها على مدى مئات الاف السنين منذ أن خرجنا من السافانا الأفريقية. |
...ve doğal olarak aradan geçen yüzlerce, binlerce yıl... | Open Subtitles | , تدريجياً ... على مدى مئات الآلاف من السنين |
Bu bir tek organizmanın yaşam süresi içinde olabiliyordu. Oysa bu özel bilgi işleme yapılarını oluşturmadan önce bunun yüzlerce binlerce yılda bu meyveyi yiyerek ölen bireyler sonucunda evrimsel olarak öğrenilmesi gerekiyordu. | TED | هذا قد يحدث في المدى الزمني لكائن حي واحد، بينما سابقاً قد تنشئ بنيات خاصة لمعالجة المعلومات، والذي كان يتعين عليه تعلمها تطوريا، على مدى مئات الألوف من السنين من خلال الأفراد الذين ماتوا ممن أكلوا ذلك النوع من الفاكهة. |