| Beni Em City'ye yolla, ve karşılığında senin gözlerin ve kulakların olurum. | Open Subtitles | أعِدني إلى مدينة الزمرد و في المُقابِل، سأكونُ عيونكَ و آذانُكَ هُناك |
| Em City'e bir nedenden gelmek istedim tek bir nedenden. | Open Subtitles | طلبتُ وضعي في مدينة الزمرد لهدفٍ وحيد لهدفٍ واحد فقط |
| Ne zaman Em City'ye gitsem, peşimde dolanıyor, her yerde, sanki iki yaşında gibi. | Open Subtitles | يتبعني كلما كنتُ في مدينة الزمرد في كُل مكان، كصبي عمرهُ سنتان |
| Beni delikten çıkarttığın ve Emerald City'e geri dönmemi ayarladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً لإخراجي من الحَجز و لترتيبكَ عودتي إلى مدينة الزمرد |
| Fakat kız kardeşim onu Zümrüt Şehir'den kovdu. | Open Subtitles | رجلٌ مِسكين ولكن أختي طاردتها خارج "مدينة الزمرد" |
| Spor salonu Em City'den uzakta olduğundan etkilenmeyecek. | Open Subtitles | لَن تتلقى صالة التدريب الانفجار كونها بعيدة جداً عن مدينة الزمرد |
| Em City'i boşaltmak için tam bir buçuk dakikanız var! | Open Subtitles | لديكُم بالضَبط دقيقَة و ثلاثين ثانيَة لإخلاء مدينة الزمرد |
| Em City'de bir hücreyi paylaştık, hepsi bu. | Open Subtitles | تشاركنا بزنزانة في مدينة الزمرد و هذا كُل شيء |
| Ömrümün geri kalanını burada, Em City'de geçireceğimi düşünüyorum... | Open Subtitles | أُفكرُ في إمضاءِ بقية حياتي في مدينة الزمرد هذه |
| Belki onu Em City'den... göndermek istediğini söylediğinde haklıydın. | Open Subtitles | أظنُ أنكَ كُنتَ مُحقاً عندما قُلتَ أنكَ أردتَ نقلهُ من مدينة الزمرد |
| Aynasızlar Em City'ye geri döneceğimi söylediklerinde | Open Subtitles | عندما أخبرني الضباط أني قادمٌ إلى مدينة الزمرد |
| Ama Em City'deki bütün koğuşlar dolu olduğundan, ve senin de biraz davranış sorunların olduğundan dolayı kafese gideceksin. | Open Subtitles | لكن بما أنَ الزنزانات في مدينة الزمرد كلها مُمتلئة و بما أنكَ بحاجة إلى تعديل في سلوكك، سأضعكَ في القفص |
| Biliyorum, bu yüzden seni destekçisi yaptım, ama onu Em City'ye getirerek hata yaptığımı düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | نعم، أعرفُ ذلك. و لهذا جعلتكَ مسؤولاً عنه لكني بدأتُ أظنُ أني اقترفتٌ خطأً في إحضارهِ إلى مدينة الزمرد |
| Em City'e geri dönebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يُمكننا العودة إلى مدينة الزمرد الآن؟ |
| Bunu geri kazanamayacağımı düşünüyorsan belki de Em City'den ayrılmalıyımdır. | Open Subtitles | و إن لم ترى أني يُمكنني استعادتُها ربما عليَ أن أنتقِل من مدينة الزمرد |
| Emerald City'deki en iyi huylu mahkûm olacağım. | Open Subtitles | سأكون الرجُل صاحب أفضَل سلوك في مدينة الزمرد |
| Güzel, yalnız Emerald City'ye dönmüyorsun. | Open Subtitles | سيكون هذا جيداً. لكنكَ لَن تعود إلى مدينة الزمرد |
| Seni Emerald City'ye geri gönderiyor olmam tamamen iyileştiğin anlamına gelmiyor veya kendine iyi bakmaman demek değil. | Open Subtitles | مُجرّد أني أُعيدكَ إلى مدينة الزمرد لا يعني أنكَ تعافيت تماماً أو أنهُ يُمكنكَ التوقّف عن الاعتناءِ بنفسكَ مُجدداً |
| Her yalanınla, Zümrüt Şehir zindanına bir adım daha yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | كل كذبة تكذبها تقربنا خطوة أكثر من سجن " مدينة الزمرد " |
| Şuna ne dersin? Zümrüt Şehir'deki tüm camları temizlemeyi teklif ederiz. Bir yıl boyunca. | Open Subtitles | ما رأيك بذلك , نعرض عليهم أن نمسح زجاج "مدينة الزمرد " لمدة عام كامل |
| Burası Zümrüt Şehri ve ben de herkesin iplerini çekiştiren perdenin arkasındaki adamım. | Open Subtitles | هذة مدينة الزمرد وانا الرجل وراء الستار احرك العتلات |