"مدينتك" - Translation from Arabic to Turkish

• şehrin
• şehriniz
• şehrine
• şehrinizi
• kasaban
• şehrinin
• şehrinize
• şehrini
• şehri
• şehrinde
• kasabanı
• ülkenizi
• kasabana
• memleketin
• kasabanızda

şehrin tadını çıkarıyorum. Oldukça güzel bir yer.
أنا أتمتع بمعالم مدينتك هي مدينة لطيفة جداً

- Asıl senin şehrin düşük seviyeli.
ومالذي تقولينه عن كليّات الحقوق هنا بأنّها من الدرجة الثانية .. مدينتك بأكملها من الدرجة الثانية

Orada olmadığım zaman zarfında hep sizin şehriniz olarak düşünmüştüm.
طوال الوقت الذى ابتعدت فيه كنت أفكر باشتياق إنها مدينتك

Mesela senin şehrine, New York'a gittim ve mafyaya bulaşmaya başladım East River'da ölü bulundum ve karım ya da babam polisten beni korumadıkları için şikayetçi oldu.
والآن، لنفترض أنني ذهبت إلي مدينتك إلي نيويورك وبدأت أتدخل في شئون المافيا وانتهي بي الأمر أن أصبحت جثة في إيست ريفر

Bir gün mutlaka şehrinizi baştan sonra bir gezdirmelisin bana.
يوما ما يجب أن تقومى باعطائى جوله ملائمه فى مدينتك

kasaban yakında benim kuvvetli yumruğum altında inliyor olacak.
مدينتك سترتجف قريبا تحت قبضتى العظيمه

Senin şehrinin aksine, ...biz geceleri sokaklarımızda ve parklarda rahatça yürüyebiliyoruz ve güvendeyiz.
بعكس مدينتك, يمكننا أن نمشي في شوارعنا وحدائقنا في الليل ونحن نشعر بالأمان

Aileye, Kanada'daki ilk yıllarında destek olabilmek için yeterli miktarda para biriktirmeniz gerekiyor ve ardından uçağa binip şehrinize geliyorlar.
عليك أن تجمع ما يكفي من المال لدعم الأسرة لعامهم الأول في كندا وبعدها يستقلون حرفياً طائرة إلى مدينتك

Gururun şehrin parçalanıp yok olurken dışarı olacak göçleri de durduramayacak, ve gururun kesinlikle aç vatandaşlarının doyurmayacak şehrin moloz yığınına dönüşürken.
كبريائك لن يوقف الحشود , بينما تنهار مدينتك إلى الأرض وكبريائك بالتأكيد لن يطعم جائعيك

Eğer bu dava sadece Chicago'yu ilgilendirseydi, burası senin şehrin, istediğini yapardın.
لو كانت هذه قضية شيكاغو فقط هذه مدينتك, اعمل ما تشاء

Bir gün bu büyük şehrin de toprağa geri dönecek.
يوماً ما ستعود مدينتك العظيمة إلى التراب كذلك

şehrin sana sırtını dönecek ve polis merkezindeki en yakın dostların sana suçlu diyecek.
لسوف تنقلب مدينتك عليك. وأقرب حلفائك في قسم الشرطة سينعتونك مجرمًا.

Çünkü eğer şehriniz araba için tasarlanmışsa, onların birbirlerine çarpıştırmakta iyidir.
لأن إذا تم تصميم مدينتك حول السيارات، إنها حقاً جيدة في تحطيمهم في بعضهم البعض.

Yeni hazine şehriniz için abanoz kütükler ve laden ağaçları.
الكثير من أخشاب الأبنوس و أشجار الصمغ كلها لأجل كنوز مدينتك الجديدة

Beğendim, hatta sen de şehrine benziyorsun. Küçük ve şirin.
حسنا , أنا أحب ذلك , وأنتِ تبدين مثل مدينتك صغيرة , وجميلة الوجه

şehrinizi ele aldığınızda sahnede olan tüm güçlerin bir listesini yapın: Para, elbette insanlar, fikirler, bilgi, yanlış bilgi, güç kullanma tehdidi, normların gücü.
اعمل جرذا لكل أشكال السلطة التي تعمل على الساحة في مدينتك: المال، بطبيعة الحال والناس، أجل، الأفكار والمعلومات والمعلومات الخاطئة، وتهديد القوة وقوة المعايير.

Senin şu hayali kasaban kadar boş tehditler. - Hayır.
لا قيمة لها بقدر مدينتك الخيالية هذه.

Daha yürünebilir bir şehirde mi yaşıyorsun? Veya pek yürünemeyen bir şehirde mi yaşıyorsun? Veya şehrinin neresinde yaşıyorsun?
هل تعيش في مدينة أكثر قابلية للمشي أم تعيش في مدينة أقل قابلية للمشي أو, أين تعيش في مدينتك ؟

Güzel şehrinize yaptığım bu güzel kısa ziyaret için sağolun.
شكراً لك على زيارتك القصيرة وزيارة مدينتك الرائعة.

Artık kutsal şehrini korumamız için bize yardım edecek şansa sahipsin.
والآن لديك الفرصة لمساعدتنا بانقاذ مدينتك المقدّسة.

Sayın meclis üyesi tüm bilindik sözleri söyledi... ..belki, "köpeğini bağla, şehri temiz tut" hariç.
أيها الحضرات المحترمين قد أستخدمنا كل مصطلح ما عدا بالطبع قم بتلجيم كلبك قم بتنظيف مدينتك

Kampüsünde, şehrinde ya da ülkende bazı şeylerden memnun değil misin?
لا يعجبك الوضع في حرم جامعتك أو مدينتك أو بلدك؟

O dışarıdan geldi, Dan, kasabanı ele geçirmek için.
اتى الى هنا من الخارج, يا دان, للسيطرة على مدينتك.

Bazı insanlar ülkenizi sevmenin eski kafalılık... ..ve hoş birşey olmadığını söylerler.
.. بعض الناس يقولون أن تحب مدينتك هو صرعة قديمة ليس رائعاً ، أكل عليه الزمن

Ölüm küçük kasabana geldi, Şerif.
الموت جاء إلى مدينتك الصغير، أيها مأمور

Senin memleketin neresi?
ماذا كان إسم مدينتك ؟

Bolşevik Komisyon cinayetleri, Rusya'da olduğu gibi sizin kasabanızda da başlayana kadar bekleyecek misiniz?
هل ستنتظر حتى تبدأ اللجنة البلشيفية بالقتل في مدينتك, كما يحدث بروسيا ؟