Çünkü gecenin bir yarısı garajıma girip beni hırsızlıkla suçluyorsun. | Open Subtitles | لأنك في مرآبي في منتصف الليل تتهمني انني اسرق منك |
Ama bu arada, ben de garajıma geri dönüp bu ne kadar çabuk olacak araştırayım. Tamam. Sağ ol. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، سأعود إلى مرآبي وأبحث عن سرعة ذلك |
Yükselteç şu an kapalı ama Martha pozitif elektronlarla kutbu vurduğunda garajımın üstündeki elektromanyetik atım, onu açık konuma getirebilir. | Open Subtitles | لكن عندما تضرب مارثا القطب بالبوزيترون النبض الكهرومغناطيسي فوق مرآبي قد يشغله |
Mesela, garajım kutularla dolu, ve evin ailemin olduğunu bilmeden önce, evin Ed'in olduğunutahmin ediyordum, ama... belki orada babamla ilgili birşeyler vardır. | Open Subtitles | مرآبي مليء بالصناديق وقبل أن أعلم أن المنزل ملك لعائلتي لكن |
Garajımdaki hamile rakunu, sırf o sesi çıkararak kaçırdığın zamanki gibi. | Open Subtitles | كحين أخرجتِ تلك الراكون الحامل من مرآبي بإصدار ذاك الصوت. |
Çok fazla değil, ama belki garajı bitirmemde bana yardım edebilirsin. | Open Subtitles | ليس إلى هذا الحد ,لكن ربما يمكنك مساعدتي في إنهاء مرآبي |
Hepinizin garajımdan çıkmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنتم يا قوم أريدكم أن تخرجوا من مرآبي |
Delikanlıdan garajımı temizlemek için yardım istedim bütün işi ben yaptım, o da koleksiyonu için eski eşya arayıp durdu. | Open Subtitles | طلبت من الفتى أن يساعدني بتنظيف مرآبي أنا أعمل وهو يدور بحثًا عن مقتنيات الخمر |
Komşularımdan biri sen yatak odamdayken bisikleti görüp garajıma koymuş. | Open Subtitles | أحد جيراني رأها و وضعها في مرآبي عندما كُنتَ في غرفة نومي.. |
Tüm bu mobilyaları garajıma taşıyacağımızı bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعلم أننا سننقل كل هذا الأثاث إلى مرآبي |
Çünkü bu sabah bir şerefsiz babamın evine gelip garajıma bir şeyler yazmış. | Open Subtitles | لأن هناك أحمق أتى منزل والدي هذا الصباح و كتب على مرآبي. |
Dün sabah resmini garajıma koydum ve prizleri takarken bana ilham verdiler." | Open Subtitles | "وضعت صورتك في مرآبي بالأمس، "لتلهمني وأنا أفصل شمعات الاحتراق." |
Yani sırt çantasını yolun ortasına atıp garajıma hayran kalan yalnız bir yolcusun. | Open Subtitles | عابر سبيل يرمي حقيبته و يجلس في الجوار فقط ليتأمل مرآبي! |
Sana 120 dolar vereyim ve garajıma götürelim. | Open Subtitles | سأعطيك 120 دولار و ضعها في مرآبي |
düşündüm de şaşırtıcı yanı uçağın arkasının açılması garajımın kapısına benziyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها مربكة بعض الشئ حيث أن الجزء الخلفي من الطائرة يفتح مثل باب مرآبي |
Kimi piçler, garajımın kapısını spreyle boyadılar | Open Subtitles | بعض الاوغاد قاموا برش الطلاء على جدار مرآبي |
garajımın anahtarını torpido gözünde unutmuşum. | Open Subtitles | تركتُ جهاز مرآبي في مخزن السيّارة |
Jules'a zaman ver yoksa garajım için uzun süreli bir kontrat yaparsın. | Open Subtitles | أمنح (جوليز) مساحتها وإلا سينتهي بنا المطف في توقيع عقد إيجار طويل الأمد في مرآبي |
Evim, garajım, elektronik cihazlarım... büyük zarar gördü. | Open Subtitles | هناك مسألة الضررِ الهائلِ إلى بيتِي، مرآبي... - . . |
Quagmire bazen Garajımdaki tüm bu dağınıklığın altında takılmayı sever. | Open Subtitles | حسنا , أحيانا كواغماير يجب أن يتسكع تحت كل الفوضى في مرآبي |
Garajımdaki çerçöpleri satabilseydim emekli olurdum. | Open Subtitles | -لو بعت كل الخردة في مرآبي يمكنني التقاعد -يصعب شرح ذلك |
Fazla değil, ama belki garajı bitirmeme yardım edebilirsin | Open Subtitles | انه ليس بكثير لكن ربّما يمكنك أن تساعدني أن أنهي مرآبي |
Kendi garajımdan kovuluyorum. | Open Subtitles | إني أطرد من مرآبي هذا عظيم |
Sadece garajımı temizliyorum, burası benim evim çünkü. | Open Subtitles | إني أنظّف مرآبي فحسب لأن هذا هو بيتي |
Ve ben bunu kendi garajımda monte ettim, ve şimdide Nevada Üniversitesi, Reno fizik departmanında yer alıyor. | TED | وقد جمّعت هذا في مرآبي, وهو الآن يقبع في شعبة الفيزياء بجامعة نيفادا، رينو. |