"مراسل صحفي" - Translation from Arabic to Turkish

    • gazeteci
        
    • muhabir
        
    • muhabiri
        
    • haberciyim
        
    • gazeteciyim
        
    Benim adım, Sidney Young. Ben yıldızlarla samimi olan bir gazeteci, paparazziyim. Open Subtitles اسمي هو سيدني يونغ، أنا مراسل صحفي مختص بالمشاهير، صحفي، صديق النجوم
    Ne olmak istiyorsun, gazeteci mi, Romeo mu? Open Subtitles ما الذي تريد ان تكونه؟ مراسل صحفي او روميو؟
    gazeteci maaşıyla nasıl alınıyorsa. Şimdi kime çalışıyor? Open Subtitles هذا جيد بالنسبة لراتب مراسل صحفي أتسائل لحساب من يعمل الأن
    Her sene bu muhabir arkadaşım gibi çalışkan insanlara vergi ödetiyorsunuz. Open Subtitles كل سنة تخدعون مراسل صحفي مجتهد كصديقي هنا لكي يدفع الضرائب
    Lois, Clark Kent yumusak basli bir muhabir olabilir... ama hem sefine gereken saygiyi göstermeyi biliyor... hem dikkat çekici ve dokunakli bir tarzi var... hem de 40 yillik meslek hayatimda onun kadar hizli daktilo yazan birini görmedim. Open Subtitles لويس, كلارك كنت ربما يبدو مثل مراسل صحفي ذو مزاج معتدل لكنة لا يعاملني بأحترام فقط و ليس فقط هذا الأسلوب السريع المفاجئ
    Senin büyük bir Amerikan gazetesinde boks muhabiri olduğun gerçeğini ve birkaç hafta önceye kadar Bob Satterfield'in kim olduğunu bilmediğini söylemiyorum bile. Open Subtitles ناهيك عن حقيقة أنك مراسل صحفي مختص بالملاكمة في صحيفية يومية أمريكية و لبضعة أسابيع سابقة لم تكن تعرف من هو بوب ساترفيلد
    Ben bir haberciyim. Sahafi. Open Subtitles أنت تعلم أني مراسل صحفي
    Ben gazeteciyim. Bir yazı için geldim. Open Subtitles أنا مراسل صحفي وجئت لأكتب تقرير
    Tanışmanı istediğim bir gazeteci var. Open Subtitles هناك مراسل صحفي عليكِ مقابلته
    İlçe sarsılmış durumda. Aramayı kesmeyen bir gazeteci var. Open Subtitles {\pos(192,180)} هناك حالة فزع في المقاطعة وهناك مراسل صحفي لا ينفك عن الإتصال بي
    Bugün bir gazeteci gelecek. Open Subtitles ...اليوم... سوف يأتي مراسل صحفي
    Çoğu kişi spot ışıklarından uzaklaşmasını Silver'ın gösterilerinden birine katıldığı sırada garip bir kalp krizi geçiren şüpheci bir muhabirin kıdemli gazeteci Martin Weiner'ın ölümüne bağladı. Open Subtitles وقد ربط العديدون خروجه من دائرة الأضواء، بموت الصحفي المخضرم (مارتن واينر)، مراسل صحفي متشكك، تعرض لأزمة قلبية من نوع نادر..
    Ben gazeteci değilim, Bayan Grayson. Open Subtitles ،انا لست مراسل صحفي (سيدة (غريسون
    Adam gazeteci Iris. Open Subtitles حسناً، إنه مراسل صحفي يا (إيريس).
    Bir muhabir vardı ve kesinlikle eminim ki... bir kızılderiliydi. Open Subtitles لقد كان هناك مراسل صحفي وقتذاك و أنا متأكدة إلي حد كبير أنه كان هندي أحمر
    O zamanlarda muhabir olduğunu bir düşünsene. Open Subtitles هل بإمكانك تخيل أن أكون مراسل صحفي في ذاك الوقت؟
    Kardeşimin arkadaşı Register'da büyük bir muhabir. Open Subtitles صديق أخي يكون مراسل صحفي كبير في الريجستير
    Hikayeyi yazacak bir muhabir atayacağız." - İyi iş Otis. - Tanrım. Open Subtitles سنقوم بتعيين مراسل صحفي ليغطي القصة ــ هنيئاً لك يا اوتيس ــ يا إلهي
    Tanışmanı istediğim bir muhabir var Batı Virginia'da. Open Subtitles هناك مراسل صحفي عليكِ مقابلته في ولاية "ويست فيرجينيا"
    Bir adam tanıyorum, gazete muhabiri. Bize yardım edebilir. Open Subtitles أعلم برجل مراسل صحفي يستطيع مساعدتنا
    Biliyorsun. Ben bir haberciyim. Sahafi. Open Subtitles أنت تعلم أني مراسل صحفي
    Bir gazeteciyim. Bu nedenle de dinlerim. Open Subtitles أنا مراسل صحفي لذا أنصت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more