"مرافقتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşlik
        
    • de gelebilir
        
    • gelmek
        
    • Seninle gelebilir
        
    • geleyim
        
    • Eskortunuz
        
    • gelebilirim
        
    • arkadaşlığını
        
    • gelmemi
        
    • yürüyebilir
        
    Evet, kısa bir süre için sana eşlik edemeyeceğim, anlamaya çalış. Open Subtitles نعم ، لفترة قصيرة لا يمكنني مرافقتك للهو ، حاولي أن تتفهمي.
    Bruce Nigel konserinde bana eşlik etmene ihtiyacım var. Open Subtitles احتاج مرافقتك الي حفل بروس نيجل الموسيقي
    Mösyö benden size galadan önce ufak bir rötuş için eşlik etmemi istedi. Open Subtitles السيد طلب مني مرافقتك من أجل اللمسة الأخيرة قبل بدء الإحتفال
    - Ben de gelebilir miyim? Open Subtitles -أيمكنني مرافقتك ؟
    Anne seninle gelmek istiyorum. Open Subtitles امي اريد مرافقتك
    - Seninle gelebilir miyim? Open Subtitles -هل أستطيع مرافقتك ؟
    Karavan bir kilometre ötede, ben de seninle geleyim. Open Subtitles بيننا وبين الشاحنة ميل، بإمكاني مرافقتك.
    Eskortunuz iki saat içinde hazır. Partiye hoş geldiniz Bay Sonni Griffith. Open Subtitles لن تكون مرافقتك جاهزة قبل ساعتين مرحباً بك يا (غريفث)
    Ben de sizinle gelebilirim. Open Subtitles بإمكاني مرافقتك
    Danile, küçük hanım senin arkadaşlığını özlemiş ve bana seni getirmem için emir verdi. Open Subtitles دانييل, أببي الصغيرة تفتقد مرافقتك لها بشدة وأمرتني بأن أحضرك لها
    Bruce Nigel konserinde bana eşlik etmene ihtiyacım var. Open Subtitles .احتاج مرافقتك الي حفل بروس نيجل الموسيقي
    Bana kalsaydı bizzat hücrene kadar sana eşlik eder kilidi de mühürlerdim. Open Subtitles لو كان الأمر يعود لي أود شخصياَ مرافقتك لأقرب زنزانة والتخلص من المفاتيح
    ben geminin sivil personel irtibatçısıyım. size ben eşlik edeceğim. Open Subtitles انا اداة الإتصال مع المدنيين على السفينة سأكون مرافقتك
    Çadır şehire kadar size eşlik edebiliriz. Open Subtitles يمكننا مرافقتك إلى خيمة المدينة عندما يكون لديك الوقت
    Seni bırakıp merkezin kapısına kadar eşlik etmemize ne dersiniz? Open Subtitles ، ماذا عن أن ندعك تخرج مرافقتك الآن للباب الأمامي للقٍسْم ؟
    görmeyen sadece sensin görevim sana batıya kadar eşlik etmek bana eşlik etmen demek, Open Subtitles إنك فقط لا تستطيع رؤيتهم مهمتي هي مرافقتك للغرب مرافقتي
    Yani, sizinle gelmek beni çok memnun eder. Open Subtitles بكلمات أخرى، تسعدني مرافقتك
    Seninle gelebilir. Open Subtitles يمكنني مرافقتك
    O zaman ben de seninle geleyim? Open Subtitles حسنٌ, إلا يمكنني مرافقتك ببساطة؟
    Eskortunuz iki saatten önce burada olmaz. Aramıza hoş geldiniz Bay Sonni Griffith. Open Subtitles لن تكون مرافقتك جاهزة قبل ساعتين مرحباً بك يا (غريفث)
    - Seninle gelebilirim. - Olmaz. Open Subtitles بإمكاني مرافقتك – لا -
    Sadece senin arkadaşlığını istiyorum. Open Subtitles كل ما أريده هو مرافقتك
    Ve bu senin kıçını büyük bir kayıştan kurtarıyor, yani beni yanından kovmak yerine, benden seninle gelmemi rica etmelisin. Open Subtitles وقد أنقذتك من الورطة التي كنت فيها بدلا من طردي ، يجب أن تطلب منّي مرافقتك
    Sakıncası yoksa eve kadar seninle yürüyebilir miyim? Open Subtitles ما لم تمانعي، أتمكنني مرافقتك حتى عودتك للكوخ؟ كلّا!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more