Ona göz kulak olması gerekiyormuş ama kilitleri kontrol etmemiş. | Open Subtitles | لقد كان من المفترض له مراقبتها لكنه لم يتفقد الأقفال |
Ne zaman ona göz kulak olmamı isterseniz onun için ne lazımsa buradayım. | Open Subtitles | أى وقت تريدون منى مراقبتها أو أحتجتم أى شئ منى , فأنا هنا |
- Ama gittiği her yerde onu takip edemem. Unut kızı. Şimdi şu lanet olası Pencaplı ile görüşmeye git. | Open Subtitles | و لكنني لا أستطيع مراقبتها في كل مكان تذهب إليه أنسى أمرها ، و أذهب لمقابلة ذلك البنجابي اللعين الآن |
Ava'yı epey ziyaret ettim, ...çalışmasını ve sigara içişini izlemeyi seviyordum. | Open Subtitles | زرتُ "آفا" كثيراً. أحببت مراقبتها وهي تعمل وتدخّن. |
Bundan sonra gözetim altında olacak ve çalışmadığı zamanlarda karakolda kalacak. | Open Subtitles | يجب مراقبتها طوال الوقت وعليها الإقتصار على مسكنها عندما لا تعمل. |
Çok kötü. Her neyse, onu izlemeye başladım, sonrası kolaydı ve de zor. | Open Subtitles | فبدأت في مراقبتها على أية حال وكانت البقية سهلة وصعبة |
Mina güvende, ama bu gece yine gözetlemeliyiz. Biraz dinlenin. | Open Subtitles | مينا فى امان الان ولكن يجب مراقبتها ثانية الليلة اخذ قسط من الراحة |
Boru hattının çoğunluğu yerel ordu ve polis tarafından izleniyor. | Open Subtitles | التي يتم مراقبتها من طرف الجيش و القانون المحلي. |
Böylece onun başarılı olacağını biliyoruz. Ama Ona dikkat etmemiz gerek. | TED | لذا نعلم أنها ستكون ناجحة. ولكن علينا مراقبتها |
Yani sen onun gözlemcisisin. | Open Subtitles | إذاً أنتِ مراقبتها. |
Eğer onun gözetlenmesini isteseydim, sana bunu söylerdim. | Open Subtitles | لو أردت مراقبتها ، لطلبت منك ذلك أليس كذلك؟ |
Senden tek istediğim birkaç saatliğine ona göz kulak olmandı. | Open Subtitles | انتهى حالي أغني لجتي أطلب منك مراقبتها عدة ساعات |
Beklerlerken, onlara göz kulak olabilecekleri büyük bir orman kreşinde bütün yavrularını hep birlikte güvende tutuyorlar. | Open Subtitles | بينما تنتظر، فإنها تحافظ على صغارها بأمان معًا في حضانة ضخمة بالغابة حيث يمكنها مراقبتها |
Bence basın toplantısına kadar ona göz kulak olmalıyız. | Open Subtitles | اظن أنه علينا مراقبتها حتى موعد اللقاء الصحفي |
Artık bildiğime göre ona göz kulak olabilirim. | Open Subtitles | أعرف عن ماذا يجب أن أبحث الآن ويمكنني مراقبتها |
Lakin, bir yerde genç nüfus fazlaysa, takip etmelisiniz. | TED | لكن تزايد الشباب هو ظاهرة علينا مراقبتها. |
Yani füzyonu ve olan her şeyi çok yakından takip etmek isteyeceğiniz İran ve belki Venezuela gibi sadece bir çift yer kalıyor. | TED | إذاً ذلك يخلّف عدة أماكن مثل إيران، وربما فنزويلا، التي ستريد مراقبتها عن كثب لكل شئ الذي يمضي مع متعلقات الأشياء القابلة للإنشطار. |
Ve? 90'ların ortasından beri tüm kiralık arabaların takip cihazı var ve böylece şirketler arabaları izleyebiliyor. | Open Subtitles | منذُ منتصف التسعينات، باتت كلّ سيّارات الأجرة تحوي أجهزةَ تعقّب ليتمكّنوا من مراقبتها |
- Ama onu izlemeyi seviyorsun. | Open Subtitles | لكنك تود مراقبتها. |
Onu izlemeyi kes. Rahat bırak onu. | Open Subtitles | توقف عن مراقبتها دعها وشأنها |
"Bundan ötürü, polis karakollarında sadece sivillerin girebildiği yerler gözetim altındadırlar." | Open Subtitles | "لذلك, فقط المناطق العامة من مراكز الشرطة, تتم مراقبتها" |
Onu izlemeye devam et. | Open Subtitles | . يجب أن تستمر بـ مراقبتها |
Herkesin her hareketi izleniyor. | Open Subtitles | كل خطوة يتم فعلها تتم مراقبتها |
İyi zamanlarımız oldu. Ona dikkat etmen gerek. | Open Subtitles | كان لدينا أوقاتًا جيدة يجب عليكِ مراقبتها |
Yani sen onun gözlemcisisin. | Open Subtitles | إذاً أنتِ مراقبتها. |
Önümüzdeki 48 saat gözetlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد مراقبتها لليومين القادمين |