Senin gözetmenin de flört taraftarı değil galiba. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن المواعدة ليست كبيرة مع مراقبك أيضاً |
Ama galiba gözetmenin sana, küçük oyunumuzdaki oyuncuların birbiriyle olan ilişkilerini anlatmamış. | Open Subtitles | ولكن مراقبك لم يذكّرك مؤخراً بوضع اللاعبين في هذه اللعبة |
gözetmenin Sunnydale'de karanlık bir gücün yükselmekte olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مراقبك أخبرك بأنّ قوة مظلمة جداً أوشكت أن تظهر في (صاني ديل) |
Ve iyi niyet gösterisi olarak gözlemcin artık yok. | Open Subtitles | وكإشارة إلى الوفاء بالعهد، تم رفع مراقبك. |
Donnie'nin senin gözlemcin olduğuna dair kanıta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لأثبات أن (دوني) هو مراقبك الحقيقي فحسب. |
Oğlum senin gözcün falan değil. | Open Subtitles | .إبني ليس مراقبك |
Aslında, kuyruktan kurtulmak hızlı sürmekle alakalı değildir. | Open Subtitles | في الحقيقة , لا يمكن التخلص من مراقبك على السرعة الفائقة |
Kendra, gözetmenin Bay Zabuto ile konuştum ve ikimiz de Spike ile Drusilla meselesi çözülene kadar... | Open Subtitles | (كيندرا) ، لقد تشاورت معه مراقبك ، السيد (زابوتو) نحن الإثنين متفقين على ذلك ، حتى حل هذه المسألة مع (سبايك) و (دروسيلا)... |
gözetmenin onun elinde. | Open Subtitles | لديه مراقبك |
Senin gözcün mü olayım? | Open Subtitles | اكون مراقبك? |
Aslında, kuyruktan kurtulmak hızlı sürmekle alakalı değildir. | Open Subtitles | في الحقيقة , لا يمكن التخلص من مراقبك على السرعة الفائقة |