Yani, genç bir kız bir düzine ağrıkesici alıp onları tekila ile yudumlarsa bu son derece normaldir, değil mi? | Open Subtitles | اعني , انا فتاة مراهقة تتناول حبوب مسكنة للالم.. ثم تقوم بتناول شراب. هذا طبيعي جدا , اليس كذلك ؟ |
Haydi ama. genç bir kızım var, bir grup tişörtlü kadınları sokamam buraya. | Open Subtitles | هيا ، أنا لدي ابنة مراهقة لا أستطيع الحصول على نساء في القمصان |
Gelen kişi efendileri değil, hamile bir genç kız. | TED | فيما لم تكن مِشية سيِّدهم ولكن، بدلاً من ذلك، مراهقة حامل. |
Küçük oğlan her gün büyüyor, kız da ergenlik çağında. | Open Subtitles | طفلنا الصغير يكبر يوما بعد يوم والفتاة مراهقة |
Bay Moody, reşit olmayan bir kızla cinsel ilişkiye girmiştir. | Open Subtitles | السيد مودي قد انخرط في علاقة جنسية مع فتاة مراهقة |
Asi gençlik yıllarında oldukça kötü bir araba kazası yapmıştı ve bu kaza sonrası annesi bitkisel hayata girmişti. DL: | Open Subtitles | عندما كانت مراهقة طائشة أصيبت في حادثة تصادم و أُدخلت أمها إلى المستشفى و كانت في حالة غيبوبة |
14 yaşında bir kız canlı canlı gömüldü ve oksijeni bitiyor. | Open Subtitles | مراهقة في الرابعة عشرة دفنت حية في صندوق وينفد منها الأوكسجين |
Bu mesaj kesinlikle bir kadın tarafından yazılmış ve psikolojik yetersizliğine bakarak muhtemelen bir ergen olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | هذه الرسالة مكتوبة من قبل انثى و بناء على غياب التطور النفسي اقول غالبا انها مراهقة |
Filmde oynaması için cesur genç bir kıza, ihtiyaçları var. | Open Subtitles | انهم بحاجة لفتاة مراهقة وشجاعة لتلعب دور افضل صديق للقيادة |
Aynı şeyi genç bir kıza yapmaya hazırlanıyor. Ve bu işte yalnız değil. | Open Subtitles | وسوف يفعل هذا مرة أخرى مع فتاة مراهقة وهو يعمل مع شخص آخر |
5 yıl önce genç bir kız onun bölgesinde ölü bulunmuştu. | Open Subtitles | قبل 5 سنوات عُثر على فتاة مراهقة ميتة في أراضي مجمعه |
Bugün çilekli dondurma ve Arvil Lavigne seven sıradan bir genç kız. | Open Subtitles | .. اليوم أصبحت فتاة شابة مراهقة .. تحب آيسكريم الفراولة والمكسرات |
Belki, eşcinsel ya da genç kız ya da emekli bir kadın olsaydım savaşma şansım olurdu. | Open Subtitles | ربما لكانت فرصتي أفضل لو كنت منحرفة أو لو كنت مراهقة أو عضوة في تحالف ما |
Onların hepsinden daha önce ben genç kız yüzüydüm. Oysa ben... | Open Subtitles | أعني أنني فتاة مراهقة قبل أي واحجه منهن. |
Sanırım normal olmayan oğlumuz, klasik ergenlik asiliği geçirmeye başladı. | Open Subtitles | أظن أن إبننا الغير طبيعي ربما يكون يمر بحالة مراهقة تقليدية |
ergenlik çağında bir kız olmak iğneli bir çantayla balon dükkanında dolaşmaktan zordur. | Open Subtitles | عندما كنتُ بنت مراهقة كنتُ أصلب بالمشي ومضي أمام محل البوالين مع محفظة الدبابيس |
Ayameciğim, eminim sen daha reşit olmamışındır. | Open Subtitles | هي قولي لي آنسة أيامي . لابد وأنك مازلت مراهقة أليس كذلك ؟ |
Kokocu gençlik idolü ya da siyahî bir tecavüzcü olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف، إنّها ليست مراهقة مدمنة على الكواكيين |
14 yaşında biri için pek eğlenceli sayılmaz, değil mi? | Open Subtitles | ليست بالضبط فكرة فتاة مراهقة عن الأوقات السعيدة هاه ؟ |
Ve eğer hükümet ajanlarının bir ergen eşşek şakasını araştırdıkları duyulursa birçok veli kaybederiz. | Open Subtitles | و إذا انتشر خبر أن الحكومة تحقق في مزحة مراهقة سيتجاهلنا الكثير من الأباء |
Aslında, Yılın En Uslu genci ödülünü vermeyi planlıyorlar sana herhalde. | Open Subtitles | في الحقيقة، أظن أنهم كانوا يخططون لمنحكِ جائزة أكثر فتاة مراهقة عاقلة لهذه السنة |
Demek, kimse cüce gence tanı koyamayacak. | Open Subtitles | إن كان هناك من لديه سبب لتخفيف الألم فهي مراهقة قزمة |
Normal bir gencin odası gibi değil herşey kırmızıya boyanmış | Open Subtitles | كم كانت متشددة ؟ ليست هذه حياة مراهقة عادية كل ما يتعلق بها يحمل أعلاماً حمراء |
Bir, o benim yasal vasim, iki, ben hâlâ ergen bir gencim, ve üç: | Open Subtitles | أولاً هي ولية أمري القانونية، ثانياً أنا مراهقة وثالثاً |
Şirret kadın Alison gençken de Smallville erkekleriyle popülermiş. | Open Subtitles | يبدو أن هذه الأفعى المعروفة بأليسون كانت مشهورة بين شباب سمولفيل حتى وهي مراهقة |
Bekaret testinin saçmalığı 36 hamile genç kızın üzerinde yapılan bir çalışma ile sergilenmiştir. | TED | إن عبثية الكشف عن العذرية تتجلى في دراسة أجريت علی 36 مراهقة من الحوامل. |
Ve geçici mülkiyetle, bazı insanlar, New York şehrinde genç bir kız olmanın nasıl hissettirdiğini asla tecrübe edemezlerdi. | TED | وبالتبادل، أدركت أن بعض الأشخاص لن يعرفوا أبدًا ما شعور أن تكوني فتاة مراهقة في نيويورك. |