Misafir odasında genç bir çocuğu saklıyordu diyorum, Sarah. | Open Subtitles | لقد وجدناها تخفي فتى مراهقًا في غرفة الضيوف سارا |
Sadece, New York şehrinde genç bir kız olmanın nasıl hissettirdiğini biliyordum, Yeni Zellanda'da genç bir erkek olmanın değil veya Kansas'ta bir kraliçe olmanın. | TED | أنا لم أدرك سوى الشعور بكوني فتاة مراهقة من نيويورك، وليس صبيًا مراهقًا من نيوزيلاندا، وليس ملكة لحفل تخرّج في مدينة كانساس. |
İnsan zekası, sanırım adı buydu. Kolay olacak. Ben de genç oldum. | Open Subtitles | أعتقد يطلقون عليه {\pos(200,270)}{\fnyakout Linotype Light}"ذكـــاء الأنــــســــان" لقد كُنت مراهقًا ذات مرة |
Eşcinsel bir genç olmanın ne kadar zor olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعرف مدى صعوبة أن تكون مراهقًا مثليًا. |
Fakat bu kez genç bir erkekti. | Open Subtitles | لكن هذه المرة كان مراهقًا. |
genç bir çocuk gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتَ صبيًّا مراهقًا هنا؟ |
genç bir çocuğu öldürdüler. | Open Subtitles | 335)}لقد قتلوا طفلا مراهقًا |