Varsayımsal konuşuyorum yasa dışı bahis işinde olsaydım bir müşterimi öldürmezdim. | Open Subtitles | أتحدث نظرياً، أن شاركت في مراهنات غير شرعيّة لا أقتل عميلاً |
Güney Yakasında bir bahis çetesi var. Paketleme fabrikası ve birkaç bankası var... | Open Subtitles | يدير مراكز مراهنات في الجانب الجنوبي ومصنع تعليب لحوم وبضعة بنوك |
Hükümeti, bahislerini oynatabileceği bir bahis alanına çeviriyor. | Open Subtitles | هو يحول الحكومه الي وكيل مراهنات ومع من يقيم رهانه |
Ölü bir bahisçi için fazla çalışıyorlar. | Open Subtitles | الكثير من العمل لأجل وكيل مراهنات لعين ميت |
Bu da benim şansızlığım. Kendi sınıfında dövüşmekten korkmayan bir bahisçim olmadı. | Open Subtitles | يالحظي مع وكيل مراهنات خائف من محاربة من يفوق وزنة. |
Beş dakika önce merdivenden çıkarken "Bir şey söyleme ama baban işini kaybetti, şimdi bahis oynuyor" dedi. | Open Subtitles | لكنّ والدك خسر عمله ''و بات وكيل مراهنات |
Güney kesiminin patronuydu. bahis, tefecilik, gasp, silahlı soygun. | Open Subtitles | مراهنات,قروض بفوائد فاحشة, ابتزاز, سطو مسلح |
Başka bahis yok, sadece sen ve o. | Open Subtitles | بدون مراهنات من الخارج فقط انت وهو |
Dışarıdan bahis yok. Sadece sen ve o. | Open Subtitles | بدون مراهنات من الخارج فقط انت وهو |
Artık bahis alamayız. Yedek almalıyız. Sistem kilitlendi. | Open Subtitles | لن نقبل بأية مراهنات لحين عودة النظام |
Artık bahis alamayız. Yedek almalıyız. Sistem kilitlendi. | Open Subtitles | لن نقبل بأية مراهنات لحين عودة النظام |
Şu geri zekâlıya bir sürü bahis koydum. | Open Subtitles | لدي عدة مراهنات على ذالك الشاب |
Şiir, bilgelik ve erdemi çevremizdeki insanların kelimelerinde bulabileceğimizi öğrendim. Eğer dinlemek için zaman ayırırsak. Örneğin, bu görüşme Brooklyn'de bir bahis tezgahtarı olan Danny Perasa, karısı Annie'yi StoryCorps'a ona olan aşkıyla ile ilgili görüşme yapmaya getirdi. | TED | تعلمت أشياء في الشعر والحكمة والإحسان والتي نجدها ربما في كلمات كل المحيطين بنا بمجرد أن نملك الوقت لنستمع إليهم ، كهذه المقابلة بين موظف مراهنات في بروكلين يدعى داني بيراسا والذي أحضر زوجته آني لستوريكوربس ليحدثها عن حبه لها. |
Bana öyle geliyor ki siz bahis oynatıyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو لي أنكم وكلاء مراهنات |
bahis oynayan sensin. Anlaşırız. | Open Subtitles | -أنت رجل مراهنات نحن سوف نعقد صفقه |
bahis defterlerini tutardım. | Open Subtitles | كنت وسيط مراهنات |
bahisçi olsaydın, kazanma şansı olmayan birine kimsenin para ödemeyeceğini bilirdin. | Open Subtitles | اسمع, ان كنت وكيل مراهنات فكنت ستعرف ان لا احد يدفع لشخص كي يخسر وليس لديه فرصة ليفوز |
- Ne? - Koreli bir bahisçim var. | Open Subtitles | -لديّ وكيل مراهنات كوري . |
Sana bir milyon dolar bile versem gidip bir bahisçiye yatıracaksın. | Open Subtitles | لو أعطيتك مليون دولار لكنت ستهدرها على وكيل مراهنات |
- Hayır, aslında bir bahisçiydi. | Open Subtitles | كلا، كانت وكيلة مراهنات فى الواقع. |
Hey, bir gişeye borcum vardı, ve para lazımdı. | Open Subtitles | لقد كنت مدين لوكيل مراهنات واحتجت إلى المال |