"مرةٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • defa
        
    • kere
        
    • seferinde
        
    • sefer
        
    • Ne zaman
        
    • keresinde
        
    • en son
        
    İlk defa başka birinin seçimlerinin peşinden sürüklenmek yerine kendi seçimlerimi yaptığımı hissediyorum. Open Subtitles لأوَّل مرةٍ أشعر أني أختار مسارات حياتي عوضَ الانجراف في تيَّار قرارات الآخرين.
    Hayatım boyunca ilk defa özgürüm yani sadece anı yaşıyorum. Open Subtitles فلأول مرةٍ بحياتي أنا حرة، ولذلك أعيش اللحظة بلحظتها
    Uyuyan bir ajan bir kere harekete geçirildi mi karşı karşıya kalacağın kişi ne seni dinler ne de durdurulabilir. Open Subtitles لقد تم تفعيل نظام التنويم مرةٍ فيما مضى ستقابل شيئاً لن يتوقف عندما يتم تفعيله اترك رسالة
    Ev sahibine kaç kere söylemek zorundayız? Open Subtitles كم مرةٍ أكثر يجبُ علينا أن نقولَ للمالك؟
    Okuduğumuz, yazdığımız veya bir hikâye anlattığımız her seferinde onların çemberinin içine giriyoruz, çember bozulmamış kalıyor TED كل مرةٍ نقرأ فيها، أو نكتب أو نروي قصةً ما، ننضمّ لهذا التجمّع حول النار، الذي يبقى مستمرًّا.
    Geçen sefer burnumu sümkürdüğüm mendilimin muhteviyatı beni daha çok etkilemişti. Open Subtitles لقد كنت متفاجئاً من محتويات منديلي في آخر مرةٍ نفخت فيه أنفي.
    Evden Ne zaman çıksam burnuma uzatılmış bir mikrofonla karşılaşıyorum. Open Subtitles أجد الميكروفونات تلاحق وجهي في كل مرةٍ أغادر فيها المنزل.
    Babam bana bir keresinde annemin bir sanatçıya aşık olduğunu söylemişti. Open Subtitles ... أبي أخبَـرني ذاتَ مرةٍ ... كـيف أنـها قد أغرمَـت بـفـنـانٍ
    Okyanusun derinliklerinden, karanın en yüksek zirvelerine ilk defa yüz yıldan uzun bir süre önce ziyaret edilen yerlerde bile yeni keşifler yapılıyor. Open Subtitles من أعماق المحيط إلى أعلى قمم اليابسة، اكتشافات جديدة يُفصح عنها حتى في أنحاءٍ زارها البشر أول مرةٍ قبل قرنٍ مضى
    - Bir ata ilk defa yaklaşırken uyulacak bazı genel kurallar vardır. Open Subtitles هناكَ بعض القواعد العامة يجب أن تتبعها عندَ الإقتراب من حصانٍ لأول مرةٍ
    Ilk defa hayatımda, ben içeride huzuru buldum bile bir dünyada... Open Subtitles لأولِ مرةٍ في حياتي لأول مرةٍ في عالمٍ مدمرٍ بالحروب قد وجدتُ السلام والطمأنينة بداخلي
    Ve bir kere bile hiç biriniz tereddütte düşmedi, bir nebze şüphe duymadı. Open Subtitles ولا مرةٍ أحدٍ منكم قد تردد أو كان لديهِ ذرةُ شك.
    Onu, senin yüzünden kurula gitmemesi için kaç kere ikna ettim haberin var mı? Open Subtitles ليسَ لديكَ أيّ علمٍ بكم مرةٍ .منعتُه من أن يتنافس معك
    Bu konuşmayı kaç kere yapmak zorundayız? Open Subtitles كم مرةٍ علينا الخوضُ في هذا النقاش؟
    Her seferinde senin ayrılmış olduğun bir adres ya da telefon numarasına ulaşabildim sadece. Open Subtitles في كل مرةٍ أحصل بها على رقمٌ أو عنوان تكون قد اختفيت مسبقاً
    Her seferinde bir araya gelseniz, bunun kendi kararınız mı yoksa kader mi olduğuna dair merakınız. Open Subtitles اتسائل إذا كانَ في كلِ مرةٍ تجدونَ فيها انفسكم معاً انهُ خيارٌ او قدر
    2000 yıl önce havariler o satırları yazdığından beri her nesil bunun sadece ve sadece onları anlattığını düşünmüş her seferinde de yanılmışlar. Open Subtitles منذ أن كتب الحواريون هذه السطور قبل 2000 عام كل جيلٍ ظنها مكتوبةٌ عنهم وعنهم بالذات وفي كل مرةٍ كانوا مخطئين
    Anlamıyorum. Geçen sefer geldiğimde herşeyi yoluna koymuştum. Open Subtitles لست أفهم، في آخر مرةٍ جئت . فيها إلى هنا، وضعت الأمور في نصابها
    Geçen sefer karşılaştığımızda büyük ilaç firmalarına yardım ettiğiniz için böbürleniyordunuz. Open Subtitles آخر مرةٍ تقابلنا كنت تعبر عن نظرتك الدونية لمن يحاولون المساعدة في مجال صناعة الأدوية
    en son Ne zaman günah çıkarmıştın? Sanırsın üstünden asırlar geçmiş. Open Subtitles متى كان آخر مرةٍ قمتَ فيها بالأعتراف ؟ أشعر كأنها قرون
    Ne zaman bir garson fatura getirse ölecek gibi oluyorum. Open Subtitles أكاد أموت فى كلّ مرةٍ يأتى فيها النادل بالحساب.
    Bir keresinde sidik yoluma giren yengece benziyor. Open Subtitles يبدو كسرطان أرضي ذات مرةٍ زحف على بولي
    Benim de başıma gelmişti. Evet. Bir keresinde bir hatunla birlikteydim. Open Subtitles حدث لي المثل ، كنت مرةٍ مع هذه الفتاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more