"مرة عندما" - Translation from Arabic to Turkish

    • keresinde
        
    • bir kere
        
    Kötü ev arkadaşımdan uzaklaşmam için bir keresinde onda kalmama izin vermişti. Open Subtitles لقد جعلني أبقي ذات مرة عندما ضطررت للهرب من شريكة السكن السيئة
    Bir keresinde annem, hayatımın kaybolmuş hissettiğim bir evresinde bana... Open Subtitles أخبرتني ذات مرة عندما كنت تائها في احدى محطات الحياة
    Ama bir keresinde, ölçüyü biraz kaçırdığını hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر ذات مرة عندما لمتضعالأمورفينصابها.
    Bir keresinde, babaları bakmıyorken ona taş attılar. Open Subtitles مرة, عندما لم يكن العجوز منتبهاَ رموا حجراَ عليها
    Dokuz yaşındayken bir kere Le Grand Macabre'ye gittim diye meraklısı oldum. Open Subtitles ذهبت الى لي كراند ماكابري مرة عندما كنت بسن التاسعة والان انا مطلع
    Annem bir keresinde bana dedi ki ben üç yaşındayken, lazımlığım kapalıyken, onu kaldırmaktansa, altıma sıçmışım. Open Subtitles قالت لي امي مرة عندما كنت في سن الثالثه ان غطاء كرسي الحمام مغلق وعوضاً عن رفعه, تغوطت على نفسي
    Peki, bir keresinde, uh, babam Hindistan'daydı, ve o yolunu... kaybetti, vede dağlara doğru yol aldı. Open Subtitles مرة عندما كان أبي في الهند ضاع في طريق بعيد صعوداً في هذه الجبال
    Bir keresinde bir çarşıdaydık, Tubby'i tavana bağladık ve o da havada uçmaya başladı, lanet olası daha sonra duvara çakıldı. Open Subtitles ذات مرة عندما كنا فى مركز التسوق ربطنا شخص بدين فى السقف وطارفى الهواء وتحطم عبر الحائط
    Aslında, bir keresinde dolapta gizleniyordum. Open Subtitles في الحقيقة لقد كانت مرة عندما كنت مختبأ في الخزنة
    Bir keresinde babam on yasimdayken götürmüstü. Open Subtitles إصطحبني والدي ذات مرة عندما كنت في العاشرة
    Bir keresinde 12 yaşındayken, sıçrama tahtasından atlayıp... Open Subtitles لأننى ذات مرة عندما كنت فى الثانية عشر من عُمرى قفزت من على لوح الغطس
    Hatırlıyorum bir keresinde, küçük bir çocukken, yanlışlıkla bir çeyreklik yuttu. Open Subtitles أتذكر ذات مرة, عندما كان طفلاً أبتلع ربع دولاراً
    Bir keresinde kamyonumda oturmuş işime bakıyordum. Open Subtitles مرة عندما كنت جالس في شاحنتي وأهتم بشؤوني الخاصّة
    Bir keresinde durumum kötüyken bana kıyafet vermiştin. Open Subtitles مرة عندما كنتُ مفلسة ومحبطة أعطيتني ثياباً..
    Bir keresinde.. Open Subtitles انا اتذكر ذات مرة عندما كنت عندما كتب احدهم في الاسفل ام.
    Bir keresinde daktilonun kendi kendine çalıştığını gördük. Hepimiz onu gördük Benny, ben ve Caitlin. Open Subtitles وذات مرة عندما سمعنا أحدهم وهو يستخدم الآلة الكاتبة، لم أعرف الفاعل
    Bir keresinde bana hava alanında güvenliğe giderken oldu. Open Subtitles حدث لي هذا مرة عندما كنت ذاهبا إلى أمن المطــار
    Annem bir keresinde demişti ki, ...bacaklarının arasından bakarsan karşındaki hayalet mi değil mi anlarmışsın. Open Subtitles أمي قالت لي مرة عندما تنظر بين ساقيك ستعرف ما اذا كانوا أشباح ام لا
    Ateşi çıktığında çağırmıştı beni bir kere. Open Subtitles لقد ناداني ذات مرة عندما كان يعاني من حمى شديدة
    Çocukken bir kere o nehre inmiştim. Open Subtitles لقد ذهبت لذلك النهر مرة عندما كنت طفلاً
    - Burada çalışırken bir kere çıkmıştım. Open Subtitles صعدت هناك مرة عندما كنت أعمل هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more