"مرتبطين" - Translation from Arabic to Turkish

• bağlantılı
• çift
• beraber
• birlikte
• bağlıyız
• akraba
• bağlı
• bağ
• bağlılar
• bağlandık
• bağlantısı
• ilişkimiz
• bağlanmış
• bağlantılıydı

Bu grafikler bize bir yıl boyunca çıkan haberleri, tüm insanları ve nasıl bağlantılı olduklarını tek grafikte gösteriyor.
هذة الرسوم في الحقيقة ترينا أخبار سنة كاملة، كل الناس، وكيف هم مرتبطين في رسم بياني واحد

Sadece bağlantılı olduklarını değil, fiziksel dünyanın daha mutlu ve sağlıklı hayatlar yaratmak için ne kadar zengin bir kaynak olduğunu öğrendim.
وما اكتشفته هو أنهم ليسوا مرتبطين فحسب، ولكن يمكن للعالم المادي أن يكون مصدرًا قويًا لنا لخلق حياة أكثر سعادة وصحة.

Sonuçta, bir çift için en güvenlisi bir rutin oluşturup onu takip etmektir.
في النهاية، أأمن شيء لشخصين مرتبطين هو إيجاد نظام ما والالتزام به

Bütün bu yıllar hep siz ikinizin yeniden beraber olmanızı görmek istemişimdir.
أتدرين، طوال تلك السنوات أردت دوماً رؤيتكما مرتبطين من جديد.

Uzun zaman birlikte çalıştınız. Ve oldukça yakındınız.
لقد عملتما معا لمده طويلة لقد كنتما مرتبطين حقاً

Beşikten mezara kadar, diğerlerine bağlıyız geçmişten geleceğe.
منَ الرحم وحتّى الوصول إلى القبر نحنُ مرتبطين بالآخرين في الماضي والحاضر

akraba olmayan iki kişinin kapması için bir neden yok.
لا يوجد سبب منطقي لأن يعاني منه شخصان غير مرتبطين

Oldukça heyecan verici olan haber ise, zihinsel hastalık ve uykunun ilişkili olmadığı ama fiziksel olarak beyinle bağlantılı olduklarıdır.
والأخبار المثيرة حقا هي أن المرض العقلي والنوم غير مرتبطين ببساطة ولكنها مرتبطة فعلياً داخل الدماغ.

Bu hastalıkla bağlantılı iki gen üzerinde patente sahip şirket, bu sendromu teşhis edebilecek bir test geliştirdi.
طورت الشركة التي حصلت على براءتي اختراع في جينين مرتبطين بهذا المرض اختباراً لتشخيص هذه المتلازمة

Bir mil boyunca, konuyla bağlantılı bir seri cinayet var; ifşa ederiz.
هناك مجرمين مرتبطين بهذه المؤامرة على بعد عدة أميال إن كشفنا هذا...

- Gelirim ama orada bir çift olmanın burada olmaktan daha kolay olduğunu düşünmemiz delilik olur.
سيكون من الجنون إذا اعتقدنا أنه سيكون أسهل أن نكون مرتبطين هناك عن هنا ما أقصده هو

Ayrılmak bizim bir çift olduğumuz anlamına gelir.
أقطع معه يعني أننا كنا نوعًا ما مرتبطين.

Sen oraya git ve büyüklere beraber olduğumuzu söyle.
إذهبي إلى هناك واخبري الشيوخ بأننا مرتبطين

Bunu beraber yaparak birbirimize bağlanmış olacağız.
بتجربتنا إياها معاً ،، سنكونُ مرتبطين ببعضنا البعض

Gökyüzünde ise, kendisi ve hayatına son veren adam sonsuza dek birlikte kalacaklardır.
وفوقه، هي والرجل الذي سلبها حياتها مرتبطين إلى الأبد في سماء الليل.

Evet, senin hatandı. Hala birlikte olabilirdik.
إنه خطأك، كان يفترض بنا أن نكون مرتبطين للآن

Senle ben baba, birbirimize anılar ve kanla bağlıyız.
أنا وأنتَ يا أبي، مرتبطين بحبال الذكريات والدم.

Genetik bilimcileri, şempanzelerle ne kadar yakın akraba olduğumuzu, neredeyse hiç farklı gen olmadığını söyleyip duruyorlar.
دائما نسمع علماء الجينات يحدثونّا عن كم نحن شديدي الارتباط, حيث انه صعب العثور على جينات مختلفة مرتبطين جداً جداً

- Şimdiye kadar işine bu kadar bağlı ajanlarla tanışmamıştım.
لم أقابل قط مجموعة من العملاء مرتبطين جدا هكذا بعملهم.

Aralarında bir bağ olduğu için devamlı konuşmalarına da gerek yoktur belki.
من المُحتمل أنهم ليس عليهم أن يتحدثوا لو كانوا مرتبطين ببعضهم البعض

Bir şekilde birbirlerine bağlılar, kız ve o oğlan.
أنهما مرتبطين بشكل أو بأخر الفتاة و الفتي

Bizler beş adamız. Ateşle ve tek bir amacı olup ölmekte olan bir cadının son nefesiyle bağlandık.
نحن خمسة رجال مرتبطين سويًّا بالنار وبآخر أنفاس ساحرة مماتيّة، لغاية بعينها

Yani bütün bu insanlar bir aradaydı ve hepsinin bağlantısı da şu deney, öyle mi?
إذاً كلّ هؤلاء كانوا معاً و كانوا مرتبطين من خلال التجربة؟

Bunun farkındayım ama Bayan Corinth ile romantik bir ilişkimiz yok.
نعم ، أنا واعٍ تماماً لذلك الآنسة كورينث وأنا لسنا مرتبطين عاطفياً

Bu eylemden sorumlu olanlar eskiden bizimle bağlantılıydı.
المجموعة المسؤولة عن التفجير كانوا مرتبطين معنا