"مرتعبة" - Translation from Arabic to Turkish

• korkuyorum
• korkmuş
• korkmuştum
• korktum
• korkmuştu
• Dehşete
• korkuyor
• sarsılmış

Özür dilerim. Korkunca böyle yaparım. Çok korkuyorum.
آسفة ، أنه وسائلى الدفاعية ، انا فقط مرتعبة

Çok korkuyorum ve gitmek istiyorum.
أنا مرتعبة للغاية، أريد فحسب الخروج من هنا.

Ben ondan nasıl korktuysam o da o kadar korkmuş gibiydi.
لا, لقد بدت مرتعبة مني كما أنا مرتعبة منها

Adam benimle konuştuğunda sahiden korkmuştum.
أتذكر أني كنت مرتعبة حرفياً عندما تحدثّ إليّ الشاب

Yalnızca, çok korktum ve konuşacak birine ihtiyaç duydum.
أنا فقط مرتعبة جداً و إحتجت للحديث مع شخص ما

Ne sebepten yaptıysa yaptı, ama korkmuştu.
أيا كانت الأسباب لقد فعلتها اعتقد إنها كانت مرتعبة

Karanlıktan önce eve dönmezsem, Dehşete kapılıyorum.
واكون مرتعبة إذا لم أكن في المنزل قبل الغروب

Dünyan bizimkinden çok farklı, Patema çok korkuyor olmalı.
انه عالم مختلف الذي تراه هي الان فتاة مسكينة. يجب ان تكون مرتعبة من مكان كهذا

Biri bir şey yapsın. Tecavüze uğrayacağım diye korkuyorum.
أحد ما يفعل شيئـا، انا مرتعبة جدا، سوف يتم اغتصــابي.

Tamam, biraz korkuyorum ama bir yere gitmeyeceğim.
حسناً، أنا مرتعبة نوعاً ما، ولكنني لن أفر لأي مكان.

Ne olabileceğinden korkuyorum. Ne anlama geleceğinden... Hepimiz için.
أنا مرتعبة من ما قد يكون و ما سيعنيه لنا كلنا

Çünkü nişanlım şehir dışında ve ben yalnız kalmaktan çok korkuyorum.
لأنّ خطيبي خارج المدينة وأنا مرتعبة جدّا لأكون وحيدة

Biraz korkmuş. Elini yatağın altına koymuş ve köpeği yalamaya başlamış.
مرتعبة شيئا ما، تاركة يدها متدلية من على السرير و الكلب يلعقها

Şimdi de polisin tüm gücünü korkmuş ve Dehşete düşmüş genç bir kızı avlamak için kullanıyor.
والآن كلّفت قوّة الشرطة كاملًة بملاحقة مراهقة خائفة مرتعبة.

- Yaralanmamıştı. Sadece korkmuş ve aklı karışmıştı.
ليست مصابة, و إنما مرتعبة و مشوشة

Bölüm yarışmasını kaybettikten sonra her şey dağılacak diye çok korkmuştum ama sen bizi bir arada tutmak için savaştın.
بعد أن خسرنا التصفيات المحلية، كنت مرتعبة أن كل شيء كان إنتهى وتحطم،

Yeteneğimle ilgili onay verip vermemenizin önemli olmadığını biliyorum ama önemsedim çünkü çok korkmuştum.
أنظري، أعلم أنني يجب ألا أهتم إن كان لديك ثقة بقدراتي أو لا لكني مهتمة ﻷنني في الحقيقة مرتعبة

korktum çünkü ne olduğumu anladığında, beni öldürebilirdin.
مرتعبة أنه لو أنكى أكتشفتى , فستقتلينى

Dün ona para vereceğinize dair söz verdiğinizde gerçekten korktum.
عندما اخبرتِه بالأمس عن النقود... .. كنت مرتعبة للغاية تحدثت مع بعض الأشخاص

Binlerce ama binlerce diğer güzel şeyler de en az şu an bizim korktuğumuz kadar korkmuştu.
آلاف وآلاف من الأشياء الجميلة الأخرى، والتي كانت مرتعبة من الموت مثلنا تماماً.

- AnnaBeth her şeyi anlattı... ve ben aynı anda Dehşete... kapıldım, mahcup oldum ve etkilendim.
أنابيث أوضحت كل شىء وحسنا , أنا مرتعبة مفزوعة ومعجبة , كل هذا في آن واحد

Elbette korktular. Tüm kasaba korkuyor.
أنتِ محقة بكونهما خائفين البلدة بأكملها مرتعبة

Kurban biraz sarsılmış, yani bırakalım biraz hava alsın, tamam mı?
الضحية مرتعبة قليلاً، دعنا نعطيها بعض الهواء النقي، حسناً؟