"مرضاهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastalarını
        
    • hastaları
        
    • hastalarıyla
        
    • hastalarından
        
    • hastasını
        
    • hastaların
        
    • hastalarına
        
    • hastalarının
        
    Hemşireler, hastalarını kontrol etmemi istediler ama sonra buraya geri geleceğim. Open Subtitles الممرضاتيريدنأن أطمأنعلى مرضاهم, و بعدها سأعود على الفور إلى الخارج
    Doktorlar bazen yanlış nedenlerden ötürü hastalarını korumaya çalışabilirler. Open Subtitles في بعض الأحيان يحمي الأطباء مرضاهم لأسباب سيئة..
    Çünkü, bazı en iyi ve en insancıl tıbbın hastaları insan olmayan doktorlar tarafından uygulandığı ortada. TED لأنه يتضح أن بعض أفضل الأدوية وأكثرها إنسانية يقوم به الأطباء الذين يكون مرضاهم ليسوا بشراً.
    Seninle açık konuşuyorum, çünkü doktorlar her zaman hastalarıyla açık konuşmalı ve saygılı olmalıdır. Open Subtitles لأن الأطباء ينبغى لهم أن يكونوا حازمين مع مرضاهم
    Psikiyatristler, genelde hastalarından daha çılgın olurlar. Open Subtitles الأطباء النفسيين هم مجانين أكثر من مرضاهم
    Doktor dediğin hastasını bir başına bırakır mı? Open Subtitles هل الأطباء الذين يتجاهلوا مرضاهم و يتركوهم يعتبروا أطباء؟
    Boston Tıp Merkezi, tıbbi ekibe avukatlar ekleyerek doktorların hastaların sağlığını geliştirebilmesini sağladı çünkü avukatlar hastalarının tıbbi olmayan ihtiyaçlarına hitap ediyorlardı. TED إذ قام مركز بوسطن الطبي بإضافة محامين إلى أعضاء هيئة الفريق الطبي ليتمكن الأطباء من التركيز على تحسين صحة مرضاهم بينما يقوم طاقم المحاماة بمعالجة الاحتياجات غير الطبية للمرضى.
    Doktorlar hata yapıp hastalarına zarar verme ihtimallerine karşın sorumluluk sigortası taşımak zorundadır. TED يجب على الأطباء التأمين ضد المسؤولية فقط في حالة ارتكاب خطأ يضر مرضاهم.
    Onlara, hastalarının ihtiyacı olan doktorlar olabilme şansının verilmesine ihtiyaçları var. TED يحتاجون الفرصة ليكونوا الأطباء الذين يحتاجهم مرضاهم.
    Doktorların fısıldama evresinde hastalarını nasıl tedavi edecekleri henüz tam bilinmemekle beraber, bu alet tehlikedeki hastaları ile daha yakından ilgilenmelerine yardım edecektir. TED أيضًا مايزال من المجهول كيف ينبغي للأطباء علاج مرضاهم خلال مرحلة الهمس، هذه الأداة قادرة على الإنتباه ووضع المرضى في مرحلة الخطر، تحت المراقبة.
    Doktorlar genelde öldürür mü hastalarını? Open Subtitles الأطباء لا يقتلون مرضاهم في العادة؟
    - Ben de hastalarını zehirleyen doktorları duymuştum. Open Subtitles وقد سمعت بأطباء يمكنهم تسميم مرضاهم -لم أفعل أيّ شيء
    Doktorlar hastalarını bu şekilde öldürür. Open Subtitles هكذا يقتل الأطباء مرضاهم
    Bunu en iyi olduklarını iddia ederek yaparlar ve hastaları bize gelemezken bunu yapamazlar. Open Subtitles يفعلون ذلك بإدعاء أنّهم الأفضل ولن يتمكّنوا من عمل هذا إن لم يتمكّن مرضاهم من المجيء إلينا
    Burası, hastaları yaşamış mı ölmüş mü umurlarında olmayan doktorlarla dolu. Open Subtitles هذا المكان مليء بالأطبّاء الذين لا يهتمّون لو عاش مرضاهم أو ماتوا.
    Seni hastaları olarak kabul etmekten mutluluk duyacaklardır. Open Subtitles سيكونون سعداء بالتفكير بأخذكِ كأحد مرضاهم
    Doktorların kanunen hastalarıyla çıkmasına izin verilmiyormuş. Open Subtitles قانونياً، لا يسمح للأطباء أن يواعدوا مرضاهم
    hastalarıyla yatan cilt doktoruna güven olur mu ayol. Open Subtitles احذري من أطباء أمراض الجلد الذين يضاجعون مرضاهم
    Son hastalarından da semptomları almışlar. Open Subtitles شكراً... لقد حصلوا على أعراضِ مرضاهم النهائيين
    Bunu hastalarından birinin yaptığını düşünüyorlar. Open Subtitles يعتقدون أحد مرضاهم عملوا هذا.
    Şöyle derdi: Hiçbir doktor bir hastasını kaybetmek istemez ama her doktor birini kaybeder. Open Subtitles كل ليقول: " لا طبيب يرغب في فقدان مريض، لكن كل الأطباء يفقدون مرضاهم"
    hastaların ölmesini engelleyebiliyorlar mu? TED هل يستطيعون أن ينقذوا مرضاهم من الموت؟
    Hastanedeki hemşireler de hastalarına bu şekilde aşık olur. Open Subtitles إنه يحدث فى المستشفيات عندما تقع الممرضات فى حب مرضاهم.
    hastalarının isimlerini hatırlayanlar ve hatırlamayanlar. Open Subtitles ‫مَن يذكرون أسماء مرضاهم ‫ومَن لا يذكرونها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more