"مرضاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastalık
        
    • hasta
        
    • hastalığa
        
    • hastalıklar
        
    • hastalığın
        
    • hastalandı
        
    • hastalıkla
        
    • hastalığı
        
    • hastalıksa
        
    Bunun bir hastalık değil kasıtlı zehirleme olduğunu düşünenler var, bir kişi tarafından. Open Subtitles هناك من يعتقد بأنّه ليس مرضاً مطلقاً لكن التسمم متعمداً عمل فرد واحد
    Eğer bu bir hastalık değilse ne olduğunu öğrenmek isterim. Open Subtitles اقصد ان لم يكن هذا مرضاً عندئذ اريد خياراً اخراً
    Evet, kuş dışkısı 60'tan fazla bulaşıcı hastalık taşır. Tamam. Open Subtitles أجل، يشتهر ذرق الطيور بحمله أزيد من 60 مرضاً معدياً.
    Eğer kişi ölümcül derecede hasta olarak bulunmuşsa elinden geldiğince hastaya yardım edecek şekilde her şeyi vermelidirler ama bu kanun değil. Open Subtitles إذا كان الفرد مريضاً مرضاً لا شفاء منه فعليه أن يأخذ أي شيء يشعره أنه قد يساعد و لكن هذا ليس القانون
    Sonra öldüğünde mirasından faydalanmak için ona şevkatli davranırken her gün biraz daha hasta olmasını sağladığım zengin bir moruk bulurdum. Open Subtitles ثم اجد شخص عجوز غنيّ واصبح ممرض له اساعده على أن يزداد مرضاً كل يوم وبينما اعامله بكل لطف
    Zamanla, işten kaynaklanan stresle karışan bu kötü beslenme, kronik bir hastalığa yol açar. TED وبمرو الوقت، فإن هذا النظام الغذائي السيئ مرافقاً للعمل المرهق، يسببان مرضاً مزمناً.
    Babacığı ona kadınların korkunç bir hastalık taşıdığını söyleyip kesinlikle yaklaşmamasını tembihlemiş. Open Subtitles لقد أخبره أبوه أن النساء تحملن مرضاً مروعاً و لا يجب أن تقوم بلمسهن
    Böyle bir hastalık her yerde bulunur mu sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أن مرضاً كهذا ينمو على الأشجار؟
    Böyle bir hastalık her yerde bulunur mu sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أن مرضاً كهذا ينمو على الأشجار؟
    Bay Burns, korkarım Amerika'daki en hasta adam sizsiniz. Her hastalık var. Open Subtitles يؤسفني أخبرك أنك أكثر الأمريكين مرضاً أنت مصاب بجميع الأمراض
    Cinsel yolla bulaşan bir hastalık değil. Lenfoma bu kadar çabuk ortaya çıkmaz. Open Subtitles ليس مرضاً تناسلياً و الورم اللمفاوي لا يثور بهذه السرعة
    Kalbi kırılabilir, hastalık kapabilir. Open Subtitles هل تمزحين؟ قد ينفطر فؤاده قد يلتقط مرضاً
    Nasıl oluyor da House hastalık olmadan pisliğin teki olabiliyor ama kibarlık biyolojik bir suç oluyor? Open Subtitles كيف يمكن لهاوس أن يكون وغداً دون أن نعتبرهُ مرضاً في حينِ أنّ الطيبة في نظرِهِ جريمةٌ بيولوجية؟ هل معكَ خمسةُ دولارات؟
    İmmünoloğa gösterirseniz otoimmün hastalık görür. Open Subtitles اعرضها على أخصائي مناعة وسترى مرضاً مناعياً
    Bu şehrin yerlisi, hastalık taşıyor olmasına hiç şaşırmadım. Open Subtitles ما دامت من أهل هذه المدينة فلا يدهشني أنها تحمل مرضاً.
    En hasta on kişiyi aldı, kızımın kocası da dahil, tüm köylülerin önünde idam ettirdi. Open Subtitles فأخذ عشرة من الأقوى مرضاً من ضمنهم زوج أبنتي وأعدمهم أمام القرية بأسرها
    Ama göründüğünden çok daha hasta olduğunu bilmen gerek. Open Subtitles لكن عليك أن تعلم أنها أكثر مرضاً مما تبدوا
    Buralarda sivrisinekler, Fil hastalığı olarak bilinen bir hastalığa sebep oluyor. Open Subtitles هنالك بعوض لديهم يحمل مرضاً اسمه داء الفيل
    Gerçekten iyi bir tropik hastalıklar bölümümüz var. Belki bir antilodları vardır. Open Subtitles وإذا كان مرضاً إستوائياً قد تجد لدينا المضاد
    Aynı zamanda çok büyük bir salgına sebep olacak çok nadir bir hastalığın virüsünü taşıdığı için de. Open Subtitles لكن لأنّها تحمِل مرضاً نادراً يُحتمَل انتشاره كمرض وبائي
    Son günlerinde, iyi olmaktan çok daha fazla hastalandı. Open Subtitles .وفي أيامه الأخيرة، لقد كان أكثر .أشد مرضاً
    Obezite, 60 küsur kronik hastalıkla bağlantılıdır ve dünyada obezite salgını olduğu herkesçe biliniyor. Open Subtitles إنّ البدانة مرتبطة بأكثر من 60 مرضاً مزمناً، وإنّها معلومة عامة بأن هناك جائحة بدانة حول العالم.
    Bunu sorduğuma pişman olacağım ama dermansız bir hastalığı nasıl tedavi etmişler? Open Subtitles سأكره نفسي على هذا السؤال لكن، كيف تشفي مرضاً لا شفاء منه؟
    Ya otoimmün bir hastalıksa? Open Subtitles ماذا لو كان مرضاً مناعياً ذاتياً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more