| Akıl hastalığım -- aslında akıl sağlığım hakkında konuşmayı planlamıyorum. | TED | مرضي العقلي، أنا حتى لن أتكلم عن مرضي العقلي |
| ... ailemleolamamaktandahakötü, hastalığım dolayısıyla. | Open Subtitles | سيء للغاية ان لااكون مع عائلتي بسبب مرضي |
| Bu arada hava kuvvetlerinizi geri çekin. Yolcularımı hasta ediyorlar. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، الغي قوتك الجوية لانهم يجعلون مسافريني مرضي |
| hasta olmama rağmen, bu hayatımın en muhteşem günüydü. | Open Subtitles | اريدك ان تعرف انه ، رغم مرضي كان هذا اروع يوم في حياتى |
| Ne tatmin edici ne de teşekkürü bol bir iş. | Open Subtitles | ايها الرجل العامل ؟ أنه غير مرضي ولا أشكر عليه |
| Bütün hastalık izinlerimi ve uydurulabilecek bütün mazeretleri kullandım. | Open Subtitles | لقد إستغلّيت جميع أيام مرضي وكلّ الأعذار المعقولة |
| hastalığımın en garip sonuçlarından biri Danielle oldu. | Open Subtitles | الشيء الغريب الذي خرج من مرضي كان دانيل. |
| hastalığım Allah'ın takdiri. Ve Tanrı'nın verdiği kötülük de iyilik gibi kabulümdür. | Open Subtitles | مرضي مشيئة الله، و أنا أقبل السراء و الضراء من ربي |
| hastalığım yüzünden neredeyse hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أستطع .. بسبب مرضي لا أكاد أعرف أي امرأة |
| Kanserim ve hastalığım bilinirse umutları sarsacağından endişe ediyorum. | Open Subtitles | انا مصابة بالسرطان .. واخاف من معرفة الناس بامر مرضي قد يقضي علي الامل |
| Ve hastalığım bilinirse, umutları sarsacağından endişe ediyorum. | Open Subtitles | واخشي من معرفة امر مرضي ان يضعف الامل بالنفوس |
| Benim şansıma, şeker hastalığım, bu fırsatı bana 7/24 sunuyor. | Open Subtitles | لحسن حظي, فإن مرضي بالسكر يلازمني طوال الوقت. |
| Hayır, hasta görünmüyorlar. Sadece yemiyorlar. | Open Subtitles | لا لايبدون مرضي اطلاقا فقط لايريدون الاكل |
| Adamlarımın çoğu hasta. ve şempanze bizi şaşırttı. | Open Subtitles | العديد من رجالي كانوا مرضي و لقد كانوا مفاجئين لنا |
| Yani uzaylıları hasta eden bu değil, öyle mi? | Open Subtitles | إذا هذا ليس ما يجعل الفضائيون مرضي مالذى يجعلهم مرضي إذا ؟ |
| Çok az hasta ilk seferinde başarıya ulaşır göz ve beyinin beraber çalışması biraz zaman alır | Open Subtitles | مرضي قليلون يحصلون علي شفاء سريع ستاخذ بعض الوقت للعين و الدماغ ليعملا سويا |
| İnsanlar doğurganlığa uygun olarak tasarlanmıştır, ancak tutkulu aşkın sarhoşluğu olmadan cinsellik tatmin edici değildir. | TED | لقد خُلق البشر للتكاثر، ولكن بدون نشوة الحب العاطفي، فإن الجنس يصبح غير مرضي. |
| tatmin edici dersek, evet, aynen bir şifreyi kırmak gibi, ancak genelde vahşice katledilmiş birine bakarken,... biraz karışık. | Open Subtitles | إنه عمل مرضي, اجل أشبه بفك الرموز و لكن بشكل عام عندما تنظرين إلى شخص |
| Kalp ve kanser Amerika'daki ölüm oranı en yüksek iki hastalık. | Open Subtitles | يُعدّ مرضي القلب و السرطان القاتلان اﻷكثر فتكاُ في أمريكا بشكلٍ سنوي. |
| Eski seks partnerim, hastalığımın seni cinsel karizmamın bir kurbanı yaptığı için özür dilerim. | Open Subtitles | كشريك جنسي سابق أنا آسف أن مرضي جعلت منك . ضحية لقوة جاذبيتي الجنسية |
| Dr. Lecter herhangi bir hastalıklı şeyle ilgilenmememi tavsiye etti. | Open Subtitles | دكتور ليكتر قام بنصحي ضد التكتم على أي أثر مرضي |
| Bir sürü şeftali çiçeği açmış, değil mi? hastalığımı iyileştirecek. | Open Subtitles | عندما تتفتّح الكثير من أزهاري، فسأشفى من مرضي |
| Çok durgun, memnun olunmayan bir ekonomi. | Open Subtitles | كان الإقتصاد راكد للغاية وغير مرضي والحرب ،أعني الإنتاج الحربي |
| Fakat hiç bir aşk bir hastalığın yıkıcı etkilerini... yokedecek kadar güçlü değildir. | Open Subtitles | ولكنلايوجدحبكفيل بأن... "يصمد أمام مرضي المدمر". |
| Evet, radyasyona maruz kalan hastalar. Kaçtılar. | Open Subtitles | نعم , مرضي , ضحايا الاشعاع لقد هربوا |
| O da şuydu ki: hafıza yarışları patolojik olarak sıkıcılar. | TED | وهي أن مسابقة الذاكرة حدث ممل بشكل مرضي |
| Biz de. Sabah 8' de hastalarım gelecek. | Open Subtitles | و أنا أيضا ً لدي مرضي في الثامنة صباحا ً |
| Bilirsin, patalojik yalancılar, çok fazla "inan bana" derler. | Open Subtitles | أتعلمين كامرأة تكذب بشكل مرضي بالتأكيد ستقولين"صدقني" كثيراً |