Uzun yaşayacak kadar şanslıysak, Alzheimer beynimizin kaderi olacak gibi gözüküyor. | TED | لذلك إن كنا محظوظين بالعيش لعمرٍ مديد، فيبدو أن مرض ألزهايمر سيكون مصير عقلنا. |
Gelin, Alzheimer'ın nörobilimi hakkında halihazırda ne anladığımıza bakarak başlayalım. | TED | دعونا نبدأ بالنظر إلى ما نفهمه حالياً عن علم أعصاب مرض ألزهايمر. |
Burası Alzheimer'ın da gerçekleştiği yerdir. | TED | والتشابك العصبي هو المكان الذي يبدأ منه مرض ألزهايمر. |
Alzheimer'ın ortaya çıkmasına, sağlam yolları kullanarak karşı koyabiliriz. | TED | إذاً بإمكاننا أن نكون مرنين تجاه وجود مرض ألزهايمر من خلال إيجاد طرق لا تزال سليمة. |
Tedavisi için Alzheimer ve bunama ilaçları alıyor. | Open Subtitles | حسناً, الأدوية التي يتناولها هي لعلاج مرض ألزهايمر والخرف. |
Alzheimer hastaları bazı sınırları unutabilir. | Open Subtitles | حسناً، فُقدان الإلتزام بالحدود هو جزء من مرض ألزهايمر |
Alzheimer'ın moleküler nedenleri hâlâ tartışılsa da, birçok nörobilimci, hastalığın amiloid beta birikmesinden kaynaklandığına inanıyor. | TED | في حين أن أسباب مرض ألزهايمر على مستوى الجزيئات ماتزال موضع جدال، إلا أن معظم علماء الأعصاب يؤمنون أن بداية المرض هي عندما يبدأ الأميلويد بيتا في التكوّم. |
Ve buna göre derin uykunun bozulması yaşlanmada bilişsel körelme ve hafıza körelmesinde henüz tanınmayan bir etken, en son olarak ortaya çıkardığımız şey, Alzheimer hastalığında da öyle. | TED | ويقترح هذا الدّليل أنّ غياب النّوم العميق هو عامل لا يُؤبه له يسهم في التّراجع المعرفي أو تدهور الذّاكرة، وفي الشيخوخة، ومؤخّرًا في مرض ألزهايمر أيضًا. |
Öte yandan, aşırı anjiogenez, yani fazla miktarda damar, yine rahatsızlıklara yol açar. Kanserde, körlükte, artiritte, obezlikte, Alzheimer'de, | TED | و من ناحية أخرى, تولد الأوعية المفرط تعطي عدد زائد من الأوعية الدموية,تجلب الأمراض, ونرى هذا في السرطان, العمى, إلتهاب المفاصل, السمنة, مرض ألزهايمر. |
Alzheimer olduğu için farklılardı. | Open Subtitles | كانت مختلفة لأنّه كان يعاني من مرض "ألزهايمر". |
İçimdeki bilim adamı Alzheimer'ın beyin hücrelerini öldürdüğünü biliyor. | Open Subtitles | العالم داخلي يعلم أنّ مرض "ألزهايمر" هو تدهور تدريجي لخلايا الدماغ... |
"Alzheimer kötü bir hastalıktır. Buna çare bulmalıyız." | Open Subtitles | " مرض ( ألزهايمر ) سيء, وينبغي أن نعالجه " |
Efendim, Heller gizlice Alzheimer tedavisi görüyormuş. | Open Subtitles | سيدي، كان (هيلر) يُعالج بسرية من "مرض ألزهايمر". |
Alzheimer hastasıyım. | Open Subtitles | أنا لدي مرض ألزهايمر |
Alzheimer hastalığı tedavisinde kullanılır. | Open Subtitles | ذلك يُستعمل لعلاج مرض "ألزهايمر". |
Belki Alzheimer yüzünden Brooks ödeme yapmayı unuttu. | Open Subtitles | لذا ربّما بسبب مرض "ألزهايمر"، نسي (بروكس) دفع المال. |