"مرض الايدز" - Translation from Arabic to Turkish

    • AIDS
        
    • HIV
        
    Aşağı yukarı AIDS'in doğumuyla 11 Eylül arasında bir yerde doğdum. Open Subtitles وُلدت بين بداية ظهور مرض الايدز والحادي عشر من سبتمبر، تقريباً
    Eğer AIDS'den ölen arkadaşlarınız olmuşsa, HIV'den nefret edersiniz. TED إذا مات صديق لك من مرض الايدز فأنت تكره مسببات المرض.
    Size HIV'liler için hâlâ umudun olduğu ve AIDS'in 80'lerdeki gibi idam cezası olmadığı mesajını vermeye çalışıyorum. TED أُريد فقط أن أُعرب عن وجود أمل للمُصابين وأن مرض الايدز لم يعُد سبباً للموت كما كان في الثمانينيات.
    Nerede bu HIV ile yaşayan insanlar? Neden hiç duyulmadılar? TED أين أولئك الذين يُعانون من مرض الايدز ؟ لماذا هم ليسوا ساخطين؟
    Sınıftaki çocukların yarısının ebeveynleri yok, çünkü AIDS yüzünden hayatlarını kaybetmişler. TED ونصف الطلاب في هذه المدرسة لا أبوين لهم لانهم ماتا بسبب مرض الايدز
    Üç yılını Nairobi'de sokaklarda yaşayarak geçirmişti çünkü ailesini AIDS'den kaybetmişti. TED والذي قضى 3 سنوات في نيروبي يقطن في الطرقات لان والديه قضيا نحبهما بسبب مرض الايدز
    Avelile'in annesinde HIV virüsü vardı. O AIDS alakalı bir hastalıktan öldü. TED والدة إيفيلي كانت مصابة بنقص المناعة المكتسبة وقد توفيت بسبب أعراض مرض الايدز
    Daha sonra AIDS ortaya çıktı ve Tayland'a vardı, AIDS ile savaşmak için yapmakta olduğumuz iyi işleri bırakmamız gerekiyordu. TED ومن ثم ضربنا مرض الايدز واضطررنا لا نوقف القيام بعدة امور جيدة لكي نحارب الايدز
    Doktor Bey, riskli insanlarla çalışıyorum... o nedenle AIDS testi de olmak istiyorum. Open Subtitles دكتور .. أننى أعمل مع أناس معرضين للأصابة بأمراض خطيرة ولهذا أود أن أجرى فحصاً للكشف عن مرض الايدز
    - Evet, tabi. Siz şu harika AIDS araştırmalarını yapan beylersiniz. Open Subtitles نعم بالطبع ، انتم الساده الذى تقومون بعمل هذا البحث الرائع فى مرض الايدز
    AIDS'ten önce seks el sıkışmak gibiydi. Open Subtitles قبل مرض الايدز الجنس كان كمصافحة الايادي
    Sana AIDS bulaştıracağım yok, eğer bunu kastediyorsan. Open Subtitles لن انقل اليك مرض الايدز اذا كان هذا ما تعني
    AIDS hastalığına yakalatabilir. Open Subtitles او يتعين ان اقول يمكن ان يؤدي الى مرض الايدز
    Bakın, bunlar HIV ile savaş sürecinde elde edilen inanılmaz gelişmeler fakat hâlâ çoğu Amerikalının bu virüse ve onunla yaşayan insanlarla ilgili algısını yıkamadılar. TED فقط لتعلموا، أنها تطورات مذهلة ما حققناه في مواجهة مرض الايدز. مع ذلك، فهم لم يتمكنوا من إطاحة هذا المنظور أن معظم الأمريكيين الذين يعانون من الفيروس يتعايشون معه.
    Bunun bir idam cezası olmadığını bilmemi istedi. Hatta bana 90'larında başından beri HIV ile yaşayan erkek kardeşiyle görüşmeyi teklif etti. TED أكدت لى ما كُنت بالفعل أعرفه، بأن موعد الموت لم يحن بعد، حتى أنها عرضت علي أن أتواصل مع أخيها، الذى ظل يتعايش مع مرض الايدز منذ بداية التسعينيات.
    Yakalatabilir diyorum çünkü bu günlerde ilaç alan HIV virüslü kişiler... normal kişlerle aynı uzunlukta yaşayabiliyor. Open Subtitles اقول "يمكن" لإن الاخبار الجيدة هذه الايام انه مع العلاج الذي يأخذه الكثير من مرضى الايدز فإن لهم نفس العمر المتوقع للناس الذين ليس معهم مرض الايدز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more