otizm 20. yüzyılda çok nadir görülen bir durum olarak nitelendiriliyordu. | TED | لأكثر من 20 قرناً، أُعتبر مرض التوحد حالة نادرة بشكل لا يصدق. |
Sonuç olarak, otizm aileler için bir leke ve utanç kaynağı oldu ve dünyanın çoğu için görünmez olarak, otistik çocukların iki nesli kendi iyilikleri için bazı kurumlara yollandılar. | TED | وكنتيجة لذلك، أصبح التوحد مصدر خجل ووصمة عار للعائلات، ويوجد جيلين من عائلة واحدة يعانون من مرض التوحد تم تسجيلهم في مؤسسات مختصة لمصلحتهم، حيث وقع حجبهم عن العالم بأسره. |
otizm'de dinamik bilgiyi kullanma etkinliği ciddi anlamda azalmış gibi görünüyor. | TED | كفاءة إستخدام و إستيعاب المعلومات الديناميكية قد ضعفت بشكل واضح في مرض التوحد. |
Aşılar otizme yol açmaz. aksine hayat kurtarırlar. | Open Subtitles | اللقاحات لاتسبب مرض التوحد أنهم ينقذون حياتهم |
Bende de, bir oğlunu otizme kaptırmış gibi hisseden bir anne var ve diğerini de kızamıktan yitirmek üzere. | Open Subtitles | وأنا عندي أم والتي تشعر انها فقدت ابن بسبب مرض التوحد وقد تفقد واحد بسبب الحصبة |
Dahası, aşılarda bulunan thimerosal adındaki bileşenin otizmin nedeni olduğu düşünülüyordu. | TED | و بالإضافة إلى ذلك، فإن واحداً من مكونات اللقاحات، و هو يُدعى الثيرموسال، كان يُعتقد بأنه مسبب مرض التوحد. |
Şu anda çok büyük şeyler başarılmakta , otizm , demans ve benzeri hastalıklara çare bulmakta. | TED | فهناك الكثير من الامور الرائعة التي تجري في ذلك المجال .. مثل علاج مرض التوحد والخرف .. وعدة أمراض اخرى |
Aylardan beri hiç kimseyi iyileştirmedim, ve otizm gelişmekte olan bir durum. | Open Subtitles | أنني لم أشفي أحدا منذ أشهر و مرض التوحد متطور |
Bir çalışmayla, aşılamanın çocuğunun otizm... ..olmasına sebep olur diyen bir deli var. | Open Subtitles | دراسة واحده . وكتبت من .. مخبول يقول ان التطعيم بالقاح يسبب مرض التوحد |
Bu ülkede 68 çocuktan birine otizm teşhisi konuluyor. | Open Subtitles | واحد من بين 68 طفلاً في البلاد يتم تشخيصة بأحد اطياف مرض التوحد |
Bu ülkede her 68 çocuktan birine otizm teşhisi konuluyor. | Open Subtitles | واحد من بين 68 طفلاً في البلاد يتم تشخيصة بأحد اطياف مرض التوحد |
1998'de bir İngiliz araştırmacı çok saygın bir tıp dergisinde bir makale yayınladı, bu yazıda kızamık, kızamıkçık ve kabakulak hastalıkları için yapılan KKK aşısının otizm ile ilişkisi olduğunu iddia etti. | TED | في عام 1998، نشر باحث بريطاني مقالاً في واحدة من أهم المجلات الطبية يقول فيه أن اللقاح الثلاثي، والذي يوفر الحصانة من الحصبة والنكاف والحصبة الألمانية، يؤدي إلى مرض التوحد. |
otizm farklı derecelerde geliyor, bilirsiniz, | TED | أتعرفون , الأمر هو , مرض التوحد يأتي في مستويات مختلفة . |
Klinik uygulama alanı ise otizm ile ilgili. | TED | الأثر العملي ,يأتي من مجال مرض التوحد. |
Doktorlar otizm diyor ama bilemiyorum. | Open Subtitles | الأطباء يسمونه مرض التوحد ولكنيلاأعلم... |
Bu hastalığı durdurabilecek etkili bir aşı yarım asrı aşkın süredir mevcut, fakat Disneyland'de bu salgına yakalanan çocukların birçoğuna aşı yapılmamıştı, çünkü aileleri bunun sözde daha kötü bir şeye yol açabileceğinden korkmuşlardı: otizme. | TED | يوجد لقاح فعال ضده متوفر منذ أكثر من نصف قرن، لكن العديد من الأطفال المصابين خلال إنتشار المرض في ديزني لاند لم يتلقوا أي لقاح ضده نظراً لتخوف آباءهم من أمر يزعم أنه أسوء منه: مرض التوحد. |
Ne yazık ki konuşmacılar, dinleyicileri onların doğru sandığı yanlış bilgilerle idare edebilir; aşıların otizme sebep olduğu, yanlış olduğu kanıtlanmış fakat hâlâ tartışılan iddialar gibi. | TED | للأسف الشديد، يستطيع المتحدثون أيضًا التأثير على الناس بمعلومات كاذبة ويعتقدُ الجمهور أنها حقيقية، مثل الادعاء الذي ثبت عدم صحته، لكن ما زال يُعتقد كثيرًا أن اللقاحات تسبب مرض التوحد. |
Aslında otizme ait mimikleri taklit eden semptomlar ortaya çıkaran ve çıplak gözle görülmesi imkansız olan beyin epilepsi nöbetleri geçiriyordu. | TED | كان يعاني من مرض الصرع والذي من المستحيل اكتشافه بالعين المجردة، لكن ذلك في الواقغ كان سبب تلك الأعراض التي تماثل أعراض مرض التوحد. |
otizmin tam olarak ne olduğunu anlatarak başlayacağım. | TED | أعتقد أنني سأبدأ بالحديث قليلاً عن ما هو مرض التوحد بالضبط . |
otizmin kalıtsal olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين أن مرض التوحد وراثي؟ |