Yenilik yapmak oldukça heyecan verici olabilir ama düpedüz korkutucu da olabilir. | TED | العمل الابتكاري قد يكون عملاً مبهجًا، لكنه أيضًا قد يكون مرعبًا تمامًا. |
Bir korkutucu yüz tipiyle korkuluk olunmaz Bay Sullivan. | Open Subtitles | وجه واحد مخيف لا يصنع " مرعبًا" يا سيد سوليفان |
Bu yeni okyanus, barış denizi mi yoksa yeni ve korkutucu bir harp sahası mı olacak? | Open Subtitles | ما إذا كان هذا المحيط الجديد... سيكون بحر للسلام... أو مسرحًا حربيًا مرعبًا. |
Bu çok korkutucu bir durumdu. | TED | كان الوضع مرعبًا جدًا جدًا. |
Ancak bunun korkutucu değil de özgürleştirici olmasını, sadece pasif bilgi birikimimizi değil kavrayışımızı da geliştirmesini istiyorsak, ne kadar harika ve güzel olursa olsun, bakış açılarımızın bir tane gerçeğin üstündeki farklı açılar olduğunu kabul etmemiz gerekir. | TED | ولكن إذا أردنا أن يكون ذلك محررًا وليس مرعبًا إذا أردناه لتوسيع فهمنا وادراكنا وليس فقط المعرفة السلبية نحتاجُ لتذكر أن وجهات نظرنا رائعة وجميلة كما هي هي فقط كذلك -- وجهات نظرنا حول حقيقة واحدة. |
Dünyayı görmemiş biri için Moskova korkutucu bir yer olabilir. | Open Subtitles | (موسكو) يُمكن أن تكون منظورًا مرعبًا لشخص لم يرى العالم أبدًا |
Bu çok korkutucu olmalı. | Open Subtitles | حسنًا، لابد أن ذلك كان مرعبًا |
Gerçekten korkutucu olmasa da ürpertici. | Open Subtitles | ليس مرعبًا حقًا و لكن دموي |
- Çok iyi ya. korkutucu olmak istiyorum. | Open Subtitles | -رائع ، أريد أن أصبح مرعبًا |
Ya da daha korkutucu olacak korsan Hitler'in. | Open Subtitles | أو يكون مرعبًا أكثر، (هتلر) القرصان! |
Çok korkutucu! | Open Subtitles | -إنه يبدو مرعبًا |