Biz danseden midillilerden bahsediyorduk ama ben Walker sanat merkezi'nin bu festivali düzenlemiş olmasını çok kıskanmıştım, çünkü bu gerçekten ama gerçekten şahane. | TED | كنا نتحدث عن رقص المهور، ولكن كنت حقاً غيورة من مركز الفنون ووكر لإقامة هذا المهرجان، لأنها رائعة جداً جداً. |
Alanı ilk ziyaret ettiğimizde bir sanat merkezi hakkında tüm bildiklerimizin bu müşteri, bu topluluk, bu arazi için kesinlikle manasız olduğunu fark ettik. | TED | وعندما زرنا المكان لأول مرة، أدركنا أن كل ما ندركه عن ماهية مركز الفنون كان بلا جدوى لذلك العميل، ولذلك المجتمع وبحق تلك المناظر الطبيعية. |
Heyy, RISD. Affedersiniz, affedersiniz -- sanat merkezi de güzel. | TED | ! آسف، آسف! !-- مركز الفنون جيد أيضا |
Onu tanıyor musun? Hiç tanışmadım ama... Eski Sanatlar Merkezi'nde bir atölyesi var. | Open Subtitles | انا لم اقابلها قد, ولكنها تمتلك استوديو فى مركز الفنون القديم |
Bayan Penteel, Eski Sanatlar Merkezi. | Open Subtitles | مركز الفنون القديم |