Sonrasında evin anahtarlarını alıp gerçek dünyaya açılan kapıdan yürür, belki de şehir merkezine toplu taşıma ile gidersiniz. | TED | ثم ستأخذ مفاتيح بيتك، تخرج من الباب إلى العالم الواقعي ومن الممكن أن تستقل المواصلات العامة إلى مركز المدينة |
Yapacağımız ilk iş şehir merkezine gidip bakanlıktaki bilgisayarları kontrol etmek olacak. | Open Subtitles | أول شئ سنفعله سنذهب إلى مركز المدينة و نتجه إلى قسم الكمبيوتر |
Bu şehir merkezi gezisi gerçekten gerekli mi, proje için? | Open Subtitles | هل ذهابي الى مركز المدينة مهم للغاية بالنسبة لهذا المشروع |
Budapeşte Şehir merkezinde heyecanlı bir grup Stalin anıtını devirdi. | Open Subtitles | ،عند مركز المدينة بودابست أطاح حشد مهتاج بتمثال لـ ستالين |
Yarım sabah ilk iş olarak şehre gidip Madeline Ashton'a boşanma davası açacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى مركز المدينة لأحضر ورق طلاق مادلين آشتون |
Eldeki tek bilgi, katilin şehir merkezinden çok çok uzakta olduğu | Open Subtitles | النمط الوحيد الظاهر أن الجريمة تبتعد كل مرة عن مركز المدينة |
Efendim, merkeze gelip bize ifade vermeniz mümkün mü acaba? | Open Subtitles | سيدي , لقد كنا نتساءل ما إذا كان يمكنك الذهاب معنا إلى مركز المدينة , و منحنا إفادتك |
Yarın, şehir merkezini yeniden inşa etmektense, şehri genişletme konusundaki fikrini açıklayacak. | Open Subtitles | غدا , سيعلن خطة لتوسيع المدينة بدلا من إعادة بناء مركز المدينة |
Su ve Enerji Departmanı'nın altındaki bu tünel doğrudan şehir merkezine çıkıyor. | Open Subtitles | النفق الموجود تحت المحطة الفرعية لمكتب العمل تـُـقود مباشرة نحو مركز المدينة |
İlave edilen her kenar semt için, kenar semtten şehir merkezine kadar bütün yol boyunca çalışan başka bir otobüs güzergahı eklenmiştir. | TED | تم إضافة مسار حافلة آخر من الضواحي مرورا إلى مركز المدينة |
Ve bu kırmızı noktalar en sıkışık bölümleri gösteriyor, onlar şehir merkezine bağlayan köprülerdir. | TED | وتعبر هذه النقاط الحمراء عن مراكز الازدحام، وهي الجسور المؤدية إلى مركز المدينة. |
Açık olan yegâne yol, kimsenin gitmek istemediği yer... şehir merkezi. | Open Subtitles | الطريق الوحيد الخالي هو المكان الذي لا يريد أحد التواجد به.. مركز المدينة |
- şehir merkezi, Union İstasyonundan iki blok ötede. | Open Subtitles | في مركز المدينة,على بعد شارعين من محطة النقابة دعنا نذهب |
Bombalar Şehir merkezinde. Anahtar olan bir binayı yıkmalıyız. - Evet! | Open Subtitles | القنابل عند مركز المدينة لا بد أن ننزعها من المبنى الرئيسي |
O tarafa gitmeyin. - Bize Şehir merkezinde lazımsınız. - Bize söylenen bu ve öyle yapıyoruz. | Open Subtitles | لا تذهبوا هناك أنا أحتاجكم فى مركز المدينة فلتق ما تريد ونحن علينا التنفيذ |
Taksi çağırdı. şehre doğru yola çıktılar. | Open Subtitles | لقد استقلت سيارة أجرة , ذهبت إلى مركز المدينة |
şehre inip posta kutumdakileri getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى مركز المدينة وتجلب الأغراض من صندوق بريدي |
Gitgide şehir merkezinden uzaklaşmış. | Open Subtitles | أخذت بالابتعاد تدريجيًا عن مركز المدينة. |
şehir merkezinden geçerken bir şeyler garip gitmeye başladı. | Open Subtitles | فقط القيادة الى مركز المدينة وبدأالأمورتصبحغريبةوالشاحنةأمامنا... |
merkeze götürüp, üslerimin size ne yapılacağına... karar verinceye kadar... senin ve mürettebatının güvenliğini sağlayacağımı garanti ederim. | Open Subtitles | أضمن السلامة لكِ ولطاقمكِ حتى يتم تسليمها إلى مركز المدينة وفي هذه الحالة سيقررون رؤسائي ماذا سيفعلون بكم |
Buradan şehir merkezini pek iyi görebildiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أننى أرى من هنا أكثر من مركز المدينة |
Tenderville, Ben Şerif Malvoy. | Open Subtitles | ، مركز المدينة هذا الشريف "ميلفوي" |
Sence bugün belediye binasına gelebilecek misin? | Open Subtitles | هل باستطاعتك القدوم الي مركز المدينة اليوم ؟ |
City Point ön cepheden ve savaştan uzak. | Open Subtitles | مركز المدينة بعيدة جداً عن الخطوط الأمامية وعن القتال |
Valilik mi? | Open Subtitles | مركز المدينة? |
Şehrin merkezine en yakın nereye uçurabiliyorsan oraya gidelim. | Open Subtitles | انطلق وحلق بنا لأقرب منطقة ممكنة من مركز المدينة |