Rye'da bir çiftçi, bir ineğin Geoffrey Chaucer'ı ezbere okuduğunu duymuş, | Open Subtitles | وهناك مزارعٌ قال بأنه سمع بقرةً تحكي حكايا جيفري تشاوسر |
Bir varmış bir yokmuş, küçük boktan bir kasabanın yakınlarında bir beyaz cadıya aşık olan bir çiftçi varmış. | Open Subtitles | كان يا ما كان بجوار بلدةٍ صغيرة قذرة أُغرم مزارعٌ بساحرةٍ بيضاء |
Sonra bir çiftçi gelir ve o tarlaları sürer. | Open Subtitles | ومن ثم جاء مزارعٌ ما وحرث ذلك السهل؟ |
- Bu yer yaklaşık beş yıl önce babamdan bana miras kaldı, ama ben korkunç bir çiftçiyim. | Open Subtitles | ، لقد ورثت المكان . منذ مايقارب الخمس سنوات، من والدي . لكنّني مزارعٌ فظيع |
Ben de sizin gibiyim. Fakir bir çiftçiyim. | Open Subtitles | أنا مثلكم، مزارعٌ فقير |
Hiçbir çiftçi kendi patronu değil. | Open Subtitles | لا يوجد مزارعٌ رئيسُ نفسهِ. |
Bir gün Rionegro'da bir tarlada Galeano ve Moncada için çalışan bir çiftçi definenin birini buluyor. | Open Subtitles | (وفي يومًا ما في حقلٍ بـ (ريونيغرو (مزارعٌ يعمل لـ (غاليانو و (مونكادا) وجد إحداها |