"مزايا" - Translation from Arabic to Turkish

• avantajı
• avantajlarından
• faydaları
• faydalarından
• avantaj
• yanları
• faydalarını
• imtiyaz
• yararları
• İmtiyazlar
• erdemlerini
• nitelikleri
• meziyetlerini
• avantajlarının
• olma potansiyeline

Ayrıca hortlak olmanın avantajı, dezavantajından fazla.
بجانب ان مزايا انت تكون غول تعادل ما انت عليه الان

İşinin avantajlarından birinin beş saatlik aralar vermek olduğunu bilmiyordum.
لم أدرك أن أخذ استراحة بخمس ساعات من مزايا وظيفتكِ

Şu anda, muhtemelen taşrada yaşamın faydaları hakkında düşünüyorsunuz.
الآن، ربما تفكرون في جميع مزايا العيش في الريف.

Biliyorsun, ayrılığın faydalarından biri, bu sene çok para vermek zorunda kalmadım.
تعلم، هذه إحدى مزايا قطع العلاقة، ليس علي صرف الكثير هذا العام.

Doğru ten ya da doğru organ üzerinden gösteriş yapmanın bir avantaj kazandırmadığı yeni bir yüzyılda yaşamayı öğrenmek, senin için.
سيكون عليك أن تتعلم كيف تعيش في قرن جديد حيث لا مزايا للتظاهر بلون البشرة أو الأعضاء المناسبة.

İyi yanları çok daha fazla, inan bana.
هناك مزايا أكثر، ثق بى

İdareci olmanın bir avantajı, 24 saat cappuccino makinesini kullanabilmen.
إحدى مزايا الأدارة السماح بإستخدام آلة القهوة طوال اليوم

Tamamen çılgınca bir fikrin bir avantajı da bu.
وهي واحدة من مزايا الأفكار المجنونة بالكامل

Ne yaptığını önemsemeyen biriyle yaşamanın çok avantajı var.
و لا يهم حقاً ، هناك مزايا محددة . للعيش مع شخص لا تهتمي حقاً به

Bu tasarımın avantajlarından biri ölçeği küçülttüğünüz zaman robot doğal olarak çevik oluyor.
أحد مزايا هذا التصميم هو انه عندما تجعل الأشياء مصغرة ، يُصبح الروبوت خفيفاً.

Tarih dersi vermenin avantajlarından birisi de yeni şeyler yaratmak zorunda olmaman.
فأحد مزايا تدريس التاريخ هي أنكَ لستَ بحاجةٍ لمهارة الابتكار

Çok büyük olmanın avantajlarından biri de başka birinin öldürdüğünü çalmanın çok daha kolay olmasıdır.
إحدى مزايا الحجم الضخم أن سرقة صيد أحدٍ آخر أكثر سهولة

Bak, kimse boşanmak istemez, boşanmanın faydaları da yok değildir.
حسنٌ،أنظر,لا أحد يحب الطلاق,لكن هنالك مزايا معينة

Öyle bir erkek arkadaşın da faydaları vardır.
. هناك مزايا لوجود صديق متبجّح

Diğer faydalarından bahsetmeye gerek bile yok.
"اشعر بالمطر على جلدك، لا أحد آخر يستطيع الشعور بذلك عنك" "ناهيكم عن وجود مزايا صغيرة أخرى"

Şebeke yöneticisi olmanın faydalarından biri.
إحدى مزايا العمل كمشرفة على الشبكات

Aile soyadının avantaj ve dezantajları vardır, w.
اسم عائلتك يحمل مزايا وعيوب أيضا يا دبليو

İrlanda kültürünün iyi yanları bir yana...
حسناً، مزايا الثقافة الإيرلندية بغضّ النظر عن... -مهلاً

Ancak yenilenmiş bir hayatın faydalarını bir düşünün.
لكن علينا الانتباه إلى مزايا الحياة المنسقة

Bundan sonra, bir süre boyunca ne bir sinema gecesi olacak ne de başka özel bir imtiyaz.
لن يكون هناك ليلة أفلام أخرى ولا أي مزايا أخرى في المستقبل القريب

Gayeniz istihbarattan çok gözdağı vermekse, ortaya çıkmanın yararları vardır.
هناك مزايا أن تكون صريحاً عندما يكون الهدف غير مهتم بالمعلومات و يخشى المزيد من الترهيب

- Ne? - Daha yüksek maaş, daha iyi imtiyazlar.
راتب اعلى مزايا افضل

Latterman'ın programına çıkışım sonucu arkadaşım Toby Radloff MTV'nin erdemlerini övdüğü bir iş buldu.
كنتيجة لمظاهري على ليترمن. . رفيقي توبي رادولف، هبط حفلة التي تسبّح مزايا إم تي في.

Anlaşılan şu bulduğum cevherin bazı özel nitelikleri varmış.
يبدو أن المعدن الذي اكتشفته... لديه مزايا خاصة.

Bir ajansın meziyetlerini değerlendirmek için basit bir sistem geliştirdim.
عبر السنين، طورت نظام سلس لتقييم مزايا الوكالات

İki ayak üzerine kalkmanın aşikar avantajlarının olduğunu düşünmek kolaydır.
من السهل التفكير , أن الوقوف معتدلا يجلب معه مزايا واضحة

Hatta kahraman olma potansiyeline bile sahipsin.
ربما تملك مزايا البطل.