Yaptıklarını tanıtmaları lazım, büyük bir baskı altındalar; çok kalabalık bir pazarda merhamet için rekabet ediyorlar. | TED | فهم يحتاجون إلى الدعاية، حيث يعملون تحت ضغط هائل، ويتنافسون في سوق مزدحم للغاية من أجل كسب التعاطف. |
Av yakalamak için çok güzel bir yer, bu saatlerde çok kalabalık oluyor. | Open Subtitles | كان ذات مرة هذا المكان رائع للصيد إنه مزدحم للغاية الآن |
Burada olmayı hiç sevmiyorum, çok kalabalık. | Open Subtitles | لا أحب هذا المكان إنه مزدحم للغاية |
Bileşik Devletler Başkanı'nın programı çok sıkışık. | Open Subtitles | فرئيس الولايات المتحدة الأمريكية جدوله مزدحم للغاية |
Çok isterim ancak Florence şimdi size programımın çok sıkışık olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | سأسعد بذلك ولكن (فلورنس) هنا ستخبرك أن جدول مواعيدي مزدحم للغاية |
Çok isterim ancak Florence şimdi size programımın çok sıkışık olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | سأسعد بذلك ولكن (فلورنس) هنا ستخبرك أن جدول مواعيدي مزدحم للغاية |
çok kalabalık olacak... | Open Subtitles | سيكون مزدحم للغاية |
Bugün burası çok kalabalık. | Open Subtitles | إنه يوم مزدحم للغاية |
- Ev çok kalabalık. | Open Subtitles | -الأمر هو أن المكان مزدحم للغاية |
- çok kalabalık. | Open Subtitles | مزدحم للغاية |