Nitekim bu nesne yerli bir çiftlik, balıklar ve yeşillik için. | TED | بالتأكيد، هذا الكائن عباره عن مزرعه محليه، للأسماك والنباتات. |
Nevada'da bir çiftlik alınca denizi bir daha göreceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | عندما إشتريت مزرعه كبيره فى نيفادا لم يخطر أبدا فى بالى أننى سأرى المياه مره أخرى |
Ben çocukken, Oroville'de bir çiftliği vardı. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة,كانت تملك مزرعه في أوروفيل |
Aynı zamanda 2000 hektarlık bir sığır çiftliği ve dünyanın en büyük antika altıpatlar koleksiyonu var. | Open Subtitles | إنه يملك أيضاً 5000 فدان من مزرعه للماشيه و أكبر مجموعه في العالم من التحف الرمايه السته |
Başka bir çiftlikte de kolaylıkla bıldırcın avlayabilirim. | Open Subtitles | يمككنى ببساطه ان اصطاد فى اى مزرعه كما اصطاد هنا |
Bu çiftliğe ben bakıyordum. Şimdiye kadar da benim bu işte iyi olduğuma inandın. | Open Subtitles | لقد نشأت في مزرعه كان يجب أن اكون جيداً في هذا |
Montana'da koyun ve at çiftliğinde kuzeninle yaşamaya gittin. | Open Subtitles | ذهبت للاقامه عند قريب لوالدتك فى مونتانا يملك مزرعه لتربيه الخيل و الخراف |
Şu dağda bir çiftlik evi daha var. Telsizcilerimden biri de orada. Bu yeri biliyorum. | Open Subtitles | وراء هذا الجبل هناك مزرعه احد مشغلى الراديو الأخرين انا اعرف هذا المكان |
Bunu satın almak isteyen gerçek bir çiftlik istiyor olmalı . | Open Subtitles | اى شخص يريد شراءه يتمنى ان تكون مزرعه حقيقيه |
Bu iki herif, tavşan yetiştirmek için çiftlik almayı hayal ediyorlar. | Open Subtitles | هذان الرجلان يحلمان بشراء مزرعه لتربيه الارانب |
Bu büyük ve eski çiftlik, 120 yıl önce neyse şuan da öyle. | Open Subtitles | مزرعه كبيره قديمه هي اليوم مثلما كانت منذ 120 عام |
Hershey civarında kaldım. Nihayet dünyanın huzurlu bir köşesinde bir çiftlik buldum. | Open Subtitles | بقيت في "هارشي" في "بينسلفانيا" و وجدت مزرعه صغيره |
"Yaşlı McDonald'ın çiftliği vardı" diye şarkı var. Benim babam da "çift" çeneli. | Open Subtitles | ماكدونالد الكبير كان يمتلك مزرعه ووالدى كان يعمل صيدلى فى مزرعه |
Çok büyük bir arazi. Hepsi KC çiftliği mi? | Open Subtitles | هذه مساحة كبيرة, اهذه كل مساحة مزرعه كيه سى؟ |
Douglass çiftliği, 6.5 km. batıda. | Open Subtitles | مزرعه "دوجلاس" حوالى أربعه أميال غربآ من هنا. |
Douglass çiftliği, 6.5 km. batıda olmalı. | Open Subtitles | مزرعه "دوجلاس" على بُعد حوالى أربعه أميال غربآ. |
Tamam, buradan 200 mil kuzeyde bir çiftlikte yaşıyorum ve daha önce de şehirde yaşıyordum. | Open Subtitles | حسنا .. انا اعيش فى مزرعه ماشيه على بعد 200 ميل من هنا وانا كنت فى مدينه |
Buttercup, Florin ülkesinde küçük bir çiftlikte büyüdü. | Open Subtitles | كانت باتركب تعيش فى مزرعه ببلاد فلورين |
Belki bir çiftlikte çalışırım, Evimi tamir ederim. | Open Subtitles | سأعمل, ربما فى مزرعه. أقوم بتجديد منزلى |
Siyah güzel varmış buradan bir gün uzaklıkta bir çiftliğe sığınan. | Open Subtitles | هناك جميله ذات شعر أسود أحتميت في مزرعه بعد أيام من هروبها من هنا. |
Fred "Bud" Kelly, 1900'lerin başında Nova Scotia'da amcasının çiftliğinde viski şişelerinden buz pateni yapardı. | Open Subtitles | فريد كيلى كان يصنع زلاجات من زجاجات الويسكى فى مزرعه عمه فى اوئل التسعينات |
Smoot kuru üzüm çiftliğine kaçamak düşünüyor. | Open Subtitles | سموث يريد المراوغه الى مزرعه الزبيب |
Konuştuğumuz o avokado çiftliğini düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت افكر شيئا ما فى مزرعه الافوكادو تلك التى تكلمنا بشأنها |
- Anne lütfen. Bay Burns'ün ilgisini çeker. Bir çiftliğimiz vardı, küçük. | Open Subtitles | مستر بيرنز سيكون مهتما بذلك لقد كان لدينا مزرعه ليست كبيره |
Çocukları Bıçak Maratonu izleyecekleri yere kadar takip ettim. 4. Dylan Yolu üzerindeki terk edilmiş, eski bir çiftlikteler. | Open Subtitles | لقد وجدتُ حفلة الستابثون يوجد مبنى قديم في مزرعه ديلين |