beşiğine yerleştirilmiş çok yönlü bir... mikrofonla onu gözetim altında tutuyorum. | Open Subtitles | انا اراقبه عن طريق مكبّر صوت متعدّد الاتجاهات متقدّم مزروع في سريره. |
beşiğine yerleştirilmiş çok yönlü bir... mikrofonla onu gözetim altında tutuyorum. | Open Subtitles | انا اراقبه عن طريق مكبّر صوت متعدّد الاتجاهات متقدّم مزروع في سريره. |
Şansınız yanınızda olabilir, ...veya arabanızın klimasına yerleştirilmiş bir dinleme cihazı olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أنه القدر، أَو أَنه يمكن أن يكون لديك جهاز تنصت مزروع في مكيّف سيارتِكَ. |
Bekleyin, göğsüne bir verici yerleştirilmiş, bu sayede bizi takip ediyorlar. | Open Subtitles | أنتظر! لديه جهاز ارسال مزروع في صدره. بهذه الطريقة توصلوا الينا |
Bulduğumuz şeyse, kurbana yerleştirilmiş yapay bir kalp kapakçığıymış. | Open Subtitles | إذن هذا الشيء الذي وجدناه كان صمام قلبٍ جراحيّ مزروع في جسد الضحيّة. |
Boynuna yerleştirilmiş bir cihaz var. Benden ne istiyorsun? | Open Subtitles | لديه جهاز مزروع في عنقه و ماذا تريدي مني أن أفعل ؟ |
Onları kaçıran adamları takip etmek için bilgisayarlara yerleştirilmiş. | Open Subtitles | مزروع في أجهزة الكمبيوتر لتعقب الرجال الذين قد قاموا بتهريبها . |
Evet ama ağzına ya da dişine yerleştirilmiş başka bir verici ile geri döndüğünde sana yine güvenir mi? | Open Subtitles | -صحيح، ولكن هل سيثق بك ... عندما تعود إليه بجهاز إرسال آخر مزروع في سنك، أو أسنانك؟ |
General, onun beynine birşey yerleştirilmiş. | Open Subtitles | - جنرال، كان هناك شيء مزروع في دماعه |