"مسألة وقت فقط قبل" - Translation from Arabic to Turkish

    • an meselesi
        
    • zaman meselesi
        
    • zaman meselesiydi
        
    Diğer tüm ailelerin yolundan çekilmesi an meselesi ama büyümek istiyorsa, ona işlerin nasıl yürüdüğünü bilen biri gerek. Open Subtitles وأنها مسألة وقت فقط قبل أن تصبح جميع العائلات بعيدة عن طريقه ولكن ما كان يحتاجه حقا لنمو أعماله
    Sizin hırsızlığınız yüzünden teker teker ölmeye başlamamız an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن نهلك بسبب سرقتك
    Kurbanın, içi yağmur suyu ile dolu hazneye düşmesi sadece bir an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن تنزلق الضحية.. في وعاء مياه الأمطار..
    Sanırım burada varması sadece zaman meselesi. Open Subtitles أعتقد أنها مسألة وقت فقط قبل أن يصل إلى هنا
    O yaralı var önce sadece zaman meselesiydi. Open Subtitles لقد كانت مسألة وقت فقط قبل أن تصاب
    Birilerinin bunu fark etmesi an meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت فقط قبل أن يرى شخص آخر هذا الاستثمار
    Bu da demektir ki bizi nezarethaneden* araması an meselesi. Open Subtitles ما يعني أنها مسألة وقت فقط قبل قبل أن تتصل بنا من هاتف الانتظار
    Hayır, yakalanması an meselesi. Open Subtitles . لا ، إنها مسألة وقت فقط قبل أن يُقبض عليها
    Mahallenin havaya uçması an meselesi. Open Subtitles أخبرتك ان الأمر مسألة وقت فقط قبل أن يفلت زمام الأمور
    Mahallenin havaya uçması an meselesi. Open Subtitles أخبرتك ان الأمر مسألة وقت فقط قبل أن يفلت زمام الأمور
    Dinle, bu ikisinin geri dönmediğini farketmeleri an meselesi. Open Subtitles أصغي إلي إنها مسألة وقت فقط قبل أن يدركوا أن هذين الاثنين لن يعودوا
    Sizi temin edebilirim, Scofield'ın kafasındaki her şeyi bilmemiz an meselesi. Open Subtitles أعدك بأنها مسألة وقت فقط قبل أن نعرف كل شيء موجود في رأس سكوفيلد
    Ve bu olduğu zaman polislerin çılgına dönmesi an meselesi olacak. Open Subtitles وعندما يحدث ذلك ستكون مسألة وقت فقط قبل أن يجن رجال الشرطة
    Başkan'ın isteklerimizden haberdar olması sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن يتم إبلاغ الرئيس بمطالبنا..
    Noktaları birleştirmesi an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن تربط بين النقاط
    Yani demek istediği... ünlü olmam an meselesi. Open Subtitles وقد قال أنها مسألة وقت فقط قبل أن أخذ فرصتي
    Zebaniler burada. Bu bir zaman meselesi. Open Subtitles الوحوش هنا إنها مسألة وقت فقط قبل أن يستطيعون إيجادنا
    Burada neler olduğunu milletin duyması zaman meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن يكتشف الجميع ما جرى هنا
    Unwin, bana Dr Enys'in serbest bırakılmasının yalnızca bir zaman meselesi olduğunu söyledi. Open Subtitles (أونوين) يؤكد لي انها مسألة وقت فقط قبل أن يطلق سراح الدكتور (إينيس)
    Küçük Chino'nun, onları ihbar eden Joey Nunez'in peşine düşmesi zaman meselesiydi. Open Subtitles "كانت مسألة وقت فقط قبل أن يسعى (تشينو الصغير) وراء (جوي نونييز) لوشايته بهم"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more