Küçükler güzellik yarışması sürecinin karanlık tarafını ifşa etmem gerekiyor. | Open Subtitles | اجل، أحتاج أن أكشف الجزء المظلم من مسابقة جمال الاطفال |
güzellik yarışması. Müziği dinlememişler bile. Yuuh! | Open Subtitles | لقد كانت مسابقة جمال هم لم يستمعوا إلى الموسيقى, لا |
Bu bir güzellik yarışması değil, bir burs programı. | Open Subtitles | انها ليست مسابقة جمال انه برنامج ثقافي نعم، نعم |
Daha önce hiç güzellik yarışmasına gitmedim. | Open Subtitles | أتعلمون.. لم يسبق لى دخول مسابقة جمال من قبل |
Biraz şımarman, güzellik salonuna gitmen yüzünü gerdirmen ya da göğüslerini büyütmen, ...Takayouri güzellik yarışmasına katılman, ...ve kazanman gerek! | Open Subtitles | إذهبي قليلا لمحلات التجميل فقد تستطيعين ان تجملي وجهكِ أو تكبرين صدركِ إدخلي مسابقة جمال تاكايوري |
Sen Bayan Güneybatı ABD Güzellik yarışmasında yarışmıyor musun? | Open Subtitles | ألست في مسابقة جمال ملكة جنوب غربي أمريكا؟ |
Son sınıftaki erkekler için yapılan komik bir güzellik yarışması. | Open Subtitles | إنها مسابقة جمال غبية لفتيان سنة التخرج. |
Burada psişik güzellik yarışması düzenlemiyorum. | Open Subtitles | لا اجري حقاً مسابقة جمال روحية |
Bu bir güzellik yarışması değil, bir burs programı. | Open Subtitles | انها ليست مسابقة جمال انه برنامج ثقافي |
Tamam. Balo salonu B' de Bayan Güneybatı Çocuk güzellik yarışması yapılıyormuş. Az daha başıma çok büyük belalar açacaktım. | Open Subtitles | مسابقة جمال "مراهقات" جنوب غرب أمريكا في الصالة ب، كِدت أورّط نفسي بمشاكل كثيرة |
Biz konuşurken o bir güzellik yarışması bile kazanmış olabilir. | Open Subtitles | هي يُمْكِنُ أَنْ wln a مسابقة جمال كما نَتكلّمُ. |
Bu bir güzellik yarışması değil. Bu bir korkuluk. Una. | Open Subtitles | إنها ليست مسابقة جمال إنهُ مجرّد فزّاعة |
Bu bir güzellik yarışması değil tatlım. | Open Subtitles | هذه ليست مسابقة جمال, الحبيبة. |
Yani rahmim, güzellik yarışmasına girse kazanır diyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | إذن ، إن كان هناك مسابقة جمال للأرحام فإن رحمي سيفوز ، صحيح؟ |
Kaybetmekten çok ama çok korkmasına rağmen güzellik yarışmasına katılan küçük bir kızın hikâyesini anlatacağım sana. | Open Subtitles | سوف أقول لكِ قصة حول بنت صغيرة شاركت في مسابقة جمال و هي خائفة جدا جدا أنها قد تخسر. |
Yeni geçici elemanları arıyordum ama sanırım güzellik yarışmasına denk geldim. | Open Subtitles | كنت أبحث عن العمال المؤقتين الجدد، لكن أظن أني دخلت إلى مسابقة جمال. |
Bu sene, Laramie, Springfield Minikler güzellik yarışmasına sponsorluk yapıyor. | Open Subtitles | .. هذه السنة سجائر (لورمي) سترعى مسابقة جمال الفتيات الصغيرات |
Popo çatalının bir gey Güzellik yarışmasında hiç işi yok. | Open Subtitles | لا مكان لإظهار المؤخرة في مسابقة جمال الشواذ |
Güzellik yarışmasında ikinci ödülü kazandım. | Open Subtitles | ربحت المركز الثاني في مسابقة جمال |
Maeby kendini Güzellik yarışmasında bulur Lucille ise oğlunu ordudan çıkarmak için avukatları Bob Loblaw toplantı yapar. | Open Subtitles | كما وجدت (مايبي) نفسها عالقة في مسابقة جمال كانت (لوسيل) تقابل المحامي (بوب لابلا) بخصوص إخراج أبنها من الجيش |
güzellik yarışmasını kazanmak için popülerlikten daha fazlası gerekir. | Open Subtitles | الفوز بأي مسابقة جمال تحتاج إلى أكثر من الشعبية. |