Bak parmağıma makyaj bile yaptım, boşluğu belli olsun diye. | Open Subtitles | انظر، حتى أنّي رسمت حلقة حول إصبعي باستخدام مساحيق التجميل |
Ona hiç makyaj yapmadığımı söyledim. Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor gibiydi. | TED | أخبرته أنني لا أضع مساحيق التجميل أبداً. فبدى عليه أنه يعتقد أن هذا أمر جيد. |
makyaj yapmak da bir bakıma bir maske. | Open Subtitles | تُعد مساحيق التجميل بمثابة القناع بطريقة أو بأخرى |
Sana makyaj malzemelerini nasıl kullanacağını göstereyim mi? | Open Subtitles | . أنظرى ، سأخبركِ بشئ أتريدين منى تعليمكِ إستخدام مساحيق التجميل ؟ |
Makyajın kötü yapılmasına katlanamam. | Open Subtitles | حسنا.. انا لا استطيع التحمل ان اراك تضعين مساحيق التجميل بتلك الطريقة السيئة |
Yerlerde tırnak parçaları, saçlar aşırı makyajdan ve botoksdan ölü gibi suratları olan insanlar varken. | Open Subtitles | اظافر وشعر على الارض في كل مكان الوجوه تموت وعليها الكثير من البوتوكس و الكثير من مساحيق التجميل |
Ne zaman röportaj yapsa, makyaj yapıp ve güzelleşmek ister. | Open Subtitles | فعندما تكون هناك مقابلة فإنه يضع مساحيق التجميل يحب أن يظهر بأبهى حله |
Aspir boyası, makyaj yapma şansı olmayan köylü kızların.. | Open Subtitles | لهؤلاء فتيات القرية انهم لا يملكون اي فرصة لوضع مساحيق التجميل او لبس ثياب كيمونو |
Ve hepimizin bildiği gibi en iyi makyaj hilelerinin bile kapatamadığı bazı küçük mor halkalar vardır. | Open Subtitles | واظن اننا نعلم جميعاً ان هناك دائرات سوداء معينه لا تستطيع مساحيق التجميل إخفائها |
Sana orospu dedim, çünkü tonla makyaj yapıp ortalığa salmıştın kendini. | Open Subtitles | قلت أنكٍ عاهرة لانك تضعين الكثير من مساحيق التجميل . و تغازلين ليمب |
Bi ara sana makyaj yapmama izin vermelisin. | Open Subtitles | عليك أن تجعليني أضع مساحيق التجميل عليه في وقت ما. |
makyaj dersine gidebilir miyiz diye bilgi alacağım | Open Subtitles | سأرى إن كنا نستطيع أخذ درس في مساحيق التجميل |
Akrobasi, güç, makyaj farklı şeyler. | Open Subtitles | البهلوانات, الرجال الأقوياء مساحيق التجميل, تلك الأنواع |
Neden makyaj yaptığını sanıyorsunuz peki? | Open Subtitles | لماذا بنظرك تضع كل هذا القدر من مساحيق التجميل ؟ |
makyaj malzemesi koymak için birebir. | Open Subtitles | والسروال به جيوب كبيرة جداً مما يكون مثالياً لوضع مساحيق التجميل |
Yüzünü yıka. makyaj yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | .أغسلي وجهك .لا أريدك أن تضعين مساحيق التجميل |
Günaydın. Kumandan makyaj yapmamızı ister mi? | Open Subtitles | صباح الخير ، أيود القائد بعضا من مساحيق التجميل ؟ |
Ne makyaj, ne de dünyanın loş ışığı onu durdurabiliyor. | Open Subtitles | وكلّ مساحيق التجميل والإضاءة الخافتة في العالم لا يبدو أنها توقّفه. |
Ona öğreteceğim çok şey var giyinmeyi, makyaj yapmayı. | Open Subtitles | ثمّة أشياء كثيرة سوف أعلمهاإياها.. كيف ترتدي ملابسها ، كيف تضع مساحيق التجميل |
Makyajın hafif olmalı, elbisen daha sıkı olmalı. | Open Subtitles | مساحيق التجميل يجب أن تكون خفيفة والفستان ليس ضيقا |
Yaptıkları fazla makyajdan nefret ettim. | Open Subtitles | أكره كمية مساحيق التجميل التي وضعوها عليه. |
Burada birkaç malzemem var. | Open Subtitles | أنا أعتقدُ بأنّ البعض من مساحيق التجميل قد مسحت. |