Belki de Tanrı bana, görme yetimi ve bu parayı Aileme yardım etmem için verdi. | Open Subtitles | ربّما أعاد الله بصري لي وكلّ هذا المال لأتمكن من مساعدة عائلتي. |
"Ama ilk olarak Aileme yardım etmeden bu aşamaya geçemem, sadece uzun zamandır incittiğim anne babam ve kız kardeşime değil, Boston'daki aileme de." | Open Subtitles | لكنني لا استطيع ان استمر في ذلك المستقبل دون مساعدة عائلتي اولاً ليس فقط والدي وشقيقتي |
Ben de Aileme yardım etmek istiyorum ama akıllıca davranmalıyız. | Open Subtitles | فهمت، وأنا أيضاً أريد مساعدة عائلتي لكنْ علينا التصرّف بذكاء في هذا |
Aileme yardım etmeye çalıştığını sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت انك تحاول مساعدة عائلتي |
Aileme yardım ederken öleceğim ve bu senin kesinlikle anlayamayacağın bir şey. | Open Subtitles | -تقصد "عندما " سيكون أثناء مساعدة عائلتي و هو أمرٌ لا يمكن لأحدٍ مثلك أنْ يفهمه |
Buraya ona ve Aileme yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | جئتُ لمساعدتها، مساعدة عائلتي. |
Aileme yardım etmek için. İyilik yapmak için. | Open Subtitles | لأحاول مساعدة عائلتي كي أحاول فعل الخير |
Ama Aileme yardım etmek eğitimden daha önemliydi. | Open Subtitles | لكن مساعدة عائلتي اهم من التعلم. |
Ben sadece Aileme yardım etmek istiyordum. Şu anda ben sana yardım edeyim olur mu? | Open Subtitles | أردت فقط مساعدة عائلتي |
Ben sadece Aileme yardım etmek istedim. | Open Subtitles | انا فقط اردت مساعدة عائلتي |
Aileme yardım edemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيعين مساعدة عائلتي |
Aileme yardım etmek için. | Open Subtitles | أحاول مساعدة عائلتي. |