"مسافرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolcu
        
    • seyahat
        
    • yolculuk
        
    • şehir dışında
        
    • gezgin
        
    • yokken
        
    • yolcusu
        
    • gidiyorum
        
    • seyahate
        
    Evet, son uçuşunu yaptığı uçakta bir yolcu olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أنها كانت مسافرة على رحله قام بقيادته مؤخرا
    İlerde çamurlu yoldan geçemeyen çekici bir yolcu görüyorlar. TED يريان أمامهما مسافرة جذابة غير قادرة على عبور الطريق الوحلة.
    Geçenlerde, Yeni Gine'nin dağlık bölgelerinde seyahat ediyordum ve üç karısı olan bir adamla konuşmuştum. TED في الآونة الأخيرة، كنت مسافرة في مرتفعات غينيا الجديدة، وكنت أتحدث إلى رجل متزوج من ثلاث نساء.
    Bu hafta şehir dışında olduğu doğruydu ama seyahat etmiyordu. Open Subtitles بالفعل أنها خارج البلدة هذا الأسبوع، ولكنها ليست مسافرة
    Sadece bir tane çünkü birinci sınıfta yolculuk ediyordum... Open Subtitles واحد فقط, لأننيكنت مسافرة بالدرجة الأولى.
    Eh, deneyimli bir gezgin olarak, türbülans için sana benim yöntemimi soyleyeyim Open Subtitles حسنا, بصفتي مسافرة مخضرمة هنا دعني اعطيك علاجي المناسب من اجل الاضطرابات
    On beşinde. Annesi yokken benimle kalıyor. Open Subtitles عمرها 15 وهي تسكن عندي لان امها مسافرة
    Sana bir kadın, bir anne, aynı yolun yolcusu olarak yalvarıyorum. Open Subtitles أناشدكِ بصفتي امرأة و أم مسافرة على الطريق
    Ben Beverly Hills'e gidiyorum. Sizi istediğiniz bir yere bırakabilir miyim? Open Subtitles انا مسافرة لبيفرلي هيلز يمكن أن انزلك بمكان ما؟
    Delta 1989'daki o yolcu, kendisinin "Federal Havacılık Ajansı" FAA'nın merkezine götürüldüğünü belirtiyor. Open Subtitles مسافرة من دلتا 1989 قالت أخذت إلى مقرِ ادارة الطيران الفيدرالية
    Uluslararası yolcu listesinde... kimin adı gözüme çarptı tahmin et? Şimdi de beni yasaklı yolcular listesine mi koyacaksınız? Open Subtitles خمن من وضع الاسم علي قائمة شحن مسافرة دوليا هل وضعت اسمي علي قائمة الحظر الجوي؟
    Bir karar veriyorsun. Ben sadece bir yolcu değilim. Open Subtitles أنت تقوم باختيار الآن, أنا لست مجرد مسافرة,
    Amerikan ordusu yetkilileri cismin bir yolcu jet uçağı olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles ادّعى مسئولون عسكريّون أنّ المشاهد هي في الواقع لطائرةٍ نفّاثة مسافرة
    Yalnızca onun zamanda seyahat ettiğini bilen birisi bunu yapmış olabilir. Open Subtitles فقط شخص ما كان يعرف أنها مسافرة عبر الزمن سوف يقوم بعمل هذا
    Adı April Tuckman, kocası Howard ile seyahat ediyor. Open Subtitles اسمها أبريل تكمان مسافرة برفقة زوجها هاورد
    Dedesi ve büyük annesiyle seyahat ediyordu ama büyükannesi anonsu duyduğundan beri sağlık problemleri yaşıyor. Open Subtitles ...كانت مسافرة مع جدتها ولكن جدتها صادفتها بعض المشاكل الصحية منذ الاعلان
    İzninizle bizimle yolculuk eden bir bayanla tanıştırayım... Open Subtitles أيها الحاكم ، اسمح لي بتقديم سيدة كانت مسافرة معنا
    Dr. Robert Neville ve Ethan ismindeki bir çocukla yolculuk ediyorum. Open Subtitles انا مسافرة مع الدكتور روبرت نيفل و صبى اسمه إيثان
    Kutsanmış Ada'ya yolculuk yaptığını biliyoruz. Open Subtitles نعرف إنّها كانت مسافرة الى جزيرة الرحمة؟
    Harika. Kızkardeşim şehir dışında, o yüzden yiğenim bizde kalıyor, Olivia için bir oda hazırlamak konusunda bize yardım ediyor. Open Subtitles حسنًا رائع ، تقيم ابنة أختي معنا حاليًا بينما والدتها مسافرة
    Nora Dunn, tam bir gezgin ve serbest bir yazar. TED نورا دون هي مسافرة بدوام كامل وكاتبة حرة.
    Ben yokken başkalarını mıncıkladın mı? Open Subtitles هل غازلت أحد ما بينما كنت مسافرة ؟
    O sarışın kadın da senin gibi zaman yolcusu. Open Subtitles تلك المرأة الشقراء، إنها .مسافرة عبر الزمن مثلك
    San Francisco California'dan İngitere'ye gidiyorum. Open Subtitles انني مسافرة من سان فرانسيسكو الى انجلترا
    Gitti derken seyahate falan mı çıktı yoksa kafası o buzlukta mı? Open Subtitles حسناً، بقولك "رحلت" تعني أنّها مسافرة أو أنَّ رأسها في ذلكَ الصّندوق؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more