| Rehber danışmanım gibi konuştun. Sana el kitapçığı falan mı verdi? | Open Subtitles | تشبهين مستشارتي للتوجيه هل اعطتك كتيب أو أي شيئ؟ |
| Bak sana ne diyeceğim, Kazanırsam, eğitim danışmanım olabilirsin. | Open Subtitles | حسنا، مارأيك إذا فزت فسأجعلك مستشارتي في التعليم |
| Kocasından çok daha zekiydi. Hep danışmanım olmasını dilemiştim, kocasının değil. | Open Subtitles | طريقتها أكثر ذكاءً من زوجها تمنيت دائماً أن تكون هي مستشارتي ، و ليس هو |
| Daha tam düşünemedim ama sen benim akıl hocam gibisin. | Open Subtitles | لم أكتشف طريقة سير ذلك بعد، لكنك مستشارتي |
| Bu yüzden benim en iyi danışmanımsın. | Open Subtitles | هذا سبب كونك مستشارتي المفضلة. |
| Max'in Korku Dükkân'ını açtığımda çevre danışmanım olabilirsin. | Open Subtitles | حسناً , عندما افتح محلي الخاص حينها ستكونين مستشارتي البيئية |
| Bir gün başbakan olursam basın danışmanım olur musun? | Open Subtitles | عندما اصبح رئيسا للوزراء... ...ستكونين مستشارتي السياسية |
| danışmanım ayrıca evdeki kahyam. | Open Subtitles | انها مستشارتي,و مدبرة المنزل |
| - Evet, tanıştık. Benim danışmanım kendisi. | Open Subtitles | نعم تقابلنا, هي مستشارتي |
| danışmanım siz olacaksanız. | Open Subtitles | اذا اكنت أنت مستشارتي |
| Sadece bilimle uğraşmıyorsun, ilginç bilim insanlarıyla da tanışıyorsun, tıpkı tez danışmanım Revi Sterling gibi. Kesinlikle en iyilerinden biri. | TED | فلا تقتصر على التغطية العلمية، لكنك تقابل علماء مثيرين للاهتمام أيضًا، مثل مستشارتي في الدكتوراه (ريفى سترلنغ)، وهي من أفضل الباحثين هناك. |
| danışmanım sensin. | Open Subtitles | (سيدني) -أنتِ هي مستشارتي |
| Sydney benim danışmanım. | Open Subtitles | (سيدني) هي مستشارتي المقرنة |
| - Benim danışmanım olacaksın. | Open Subtitles | - ستكونين مستشارتي ! |
| Siyasi konularda danışmanımsın, güvenlikte değil. | Open Subtitles | أنت مستشارتي للسياسة وليس للأمن |