Sandviçciyi arayıp Acil mesajım var demedin mi? | Open Subtitles | أنت لم تقل لبائع الساندويتش هناك رسالة مستعجله |
Sekreteriniz karınızın aradığını ve Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | سكرتيرتك لديها زوجتك على الخط وتقول أنها مستعجله. |
Sekreteriniz, karınızın aradığını ve Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | سكرتيرتك لديها زوجتك على الخط وتقول أنها مستعجله. |
Hâlâ olmuyorum ama acelem yok. Neyse hoşçakalın. | Open Subtitles | لا يوجد شيئ , انا لست مستعجله حسنا , الى اللقاء |
Benim acelem yok. Hemşire Jackson'ın şimdiye kadar bizim için SWAT ekini göndermemiş olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لست مستعجله لا استطيع التصديق ان الممرضه جاكسون |
Pardon, acelem var. Öne geçmem gerek. | Open Subtitles | آسفه أنا مستعجله يجب ان اكون في المقدمه |
Acil ameliyatlar, can sıkıcı idari problemler. | Open Subtitles | بعض جراحه مستعجله البعض من المشاكل الإداريه |
Hikayenin tamamı daha Acil sorunları hallederken beklemek zorunda. | Open Subtitles | القصه الكامله ممكن أن تنُتظر لأن لدينا قضيه مستعجله |
- Acil bir seans ayarlarım. | Open Subtitles | سوف أتصل بها و أحجز جلسه مستعجله |
Matt'in Acil müdahaleye ihtiyacı var Jason. | Open Subtitles | مات يحتاج لرعاية طبية مستعجله جيسن |
Affedersiniz, ana karada Acil bir apandis ameliyatım vardı da. | Open Subtitles | -آسفه, لديّ عمليه مستعجله في الجزيره الرئيسيه |
Acil ama yarın avukatımın gelmesi gerek. | Open Subtitles | مستعجله لطلب المحامي حضوره غداً |
Annenizden Acil bir mesaj var. | Open Subtitles | رساله مستعجله من والدتكِ. |
Bu da durumunu Acil bir hale getiriyor. | Open Subtitles | مايجعل المسألة مستعجله |
- Acil olduğunu söyledi. - Tamam. | Open Subtitles | أنها كانت مستعجله حسنا |
Ama benim acelem var. | Open Subtitles | . ,لكني مستعجله |
- acelem var. | Open Subtitles | - أنا مستعجله |