Onunla konuşmalısın. buna hazır değil. | Open Subtitles | عليك أن تتحدث إليه انه ليس مستعداً لهذا |
Olamaz. Yapma anne. Şu anda buna hazır değilim. | Open Subtitles | أنظري أماه , لست مستعداً لهذا الاَن |
Cesaretinden zerre şüphem yok Dastan ama buna hazır değilsin. | Open Subtitles | لم أقصد أنّي أشك بشجاعتك " داستن" لكنك لستَ مستعداً لهذا. |
Ama ne yalan söyleyeyim, buna hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة لم أكن مستعداً لهذا |
Ama ne yalan söyleyeyim, buna hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة لم أكن مستعداً لهذا |
Chuck bir varlık için hazır değil. | Open Subtitles | "تشاك)، ليس مستعداً لهذا)" نحن نضغط عليه كثيراً |
Hazır olana dek tek kelime etmek zorunda değilsin ama konuşana kadar da hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | ليس عليك أن تنطق بكلمة قبل أن تكون مستعداً لهذا لكنني... لن أبارح مكاني حتى تكون جاهزاً |
buna hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعداً لهذا. |
buna hazır değilim. Tamam mı? | Open Subtitles | لست مستعداً لهذا , حسنا؟ |
Ted, yıllarımı Lucy'nin babasının buna "hazır" olması için çabalayarak harcadım ama o asla hazır olmadı. | Open Subtitles | تيد ) ، لقد أضعتُ سنواتٍ وأنا أحاول أن ) ( أجعل والد ( لوسي يقرر أنه مستعدٌ لهذا لكن لم يكنْ أبداً مستعداً لهذا |
Ancak buna hazır değilsin. | Open Subtitles | لكنك لست مستعداً لهذا |
buna hazır değilim Jackson. | Open Subtitles | "لست مستعداً لهذا يا "جاكسون |
- Ve o aynasızlar buna hazır değil! | Open Subtitles | ! بأكملهم لست مستعداً لهذا |
buna hazırlıklı ol. | Open Subtitles | .كن مستعداً لهذا |
Bu kılıç için hazır değilsin. | Open Subtitles | لست مستعداً لهذا السيف |
Bunun için hazır değil. | Open Subtitles | -ليسَ مستعداً لهذا بعد |