| Evet, silahlarla ve zor kullanılarak düzen sağlanıyor, ama savaşmaya ve Ölmeye hazır olduğunuz sürece başınız derde girmeyecektir. | Open Subtitles | نعم , قد تسلم السلاح أو الدرع لكنك لن تقع في مشاكل طالما أنت مستعد للقتال فأنت مستعد للموت |
| İdealleri için hayatını riske atan, Ölmeye hazır, hatta burada bile. | Open Subtitles | تخاطر بحياتك من أجل أفكارك و مستعد للموت في سبيل ذلك حتى هنا فأنت مستعد للموت من أجل ما تؤمن به |
| Saygı her şeydir, güero. Bunun için Ölmeye hazır mısın? | Open Subtitles | الإحترام هو كل شيئ أيها الأبيض, هل أنت مستعد للموت من أجل ذلك |
| Çünkü bu davada, ben de ölmeye hazırım. | Open Subtitles | لأنه في سبيل تلك القضية أنا أيضا مستعد للموت |
| Ve onlarla beraber ölmeye hazırım. Şüphe duyan var mı? | Open Subtitles | و أنا مستعد للموت معهم جميعاً هل من أحد هنا يشك بذلك ؟ |
| Ben okçulukta iyiyimdir ve ölmeye razı sayılırım. | Open Subtitles | أنا جيد في الرماية, ونوعاً ما مستعد للموت. |
| Bütün görevlerimiz öyle. Ölmeye hazır olana kadar bırakmayacağım. | Open Subtitles | ما كنت افعل كل هذا ما دمت غير مستعد للموت |
| - Şimdi, şu an Ölmeye hazır mısınız? | Open Subtitles | أيها القس , هل انت مستعد للموت الان فى هذة اللحظة ؟ |
| Ama Ölmeye hazır değilsen, burada olmamalısın. | Open Subtitles | لكن إذا لم تكن مستعد للموت فلا يجب أن تكون هنا |
| Uğrunda Ölmeye hazır olduğun onca şey. | Open Subtitles | كل تلك الأشياء التي أنت مستعد للموت من أجلها |
| Ölmeye hazır mısın Ölüm Taciri? Ölmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعد للموت يا بائع الموت , مستعد للموت؟ |
| Dünya'dan ayrıldığımda Ölmeye hazır olduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | عندما تركت الأرض، ظننتُ بإنني كنتُ مستعد للموت. |
| Oradaki herkes bizi korumak adına Ölmeye hazır. | Open Subtitles | كل امرئ بالداخل مستعد للموت في سبيل حمايتنا. |
| Bu cennete benziyor ve henüz Ölmeye hazır değilim. | Open Subtitles | هذا يبدو كأنه الجنة و أنا لست مستعد للموت بعد |
| Ölmeye hazır mısın pislik ? | Open Subtitles | أأنت مستعد للموت لأجل الحب يا بني ؟ |
| Ve onlarla beraber ölmeye hazırım. | Open Subtitles | و أنا مستعد للموت معهم جميعاً هل من أحد هنا يشك بذلك ؟ |
| Ben ölmeye hazırım, piç kurusu. Peki ya sen? | Open Subtitles | أنا مستعد للموت يا ابن السافلة ماذا عنك؟ |
| Bu kalede doğdum ve uğrunda ölmeye hazırım. | Open Subtitles | ولدت في هذا القلعة وأنا مستعد للموت في ذلك. |
| Bu dava uğruna ben ölmeye hazırım! | Open Subtitles | و في سبيل تلك القضية أنا مستعد للموت |
| ölmeye hazırım oğlum. Ben Kelly Robinson'ım. | Open Subtitles | اننى مستعد للموت أنا كيلى روبنسون |
| Onu bir canavar gibi tarif etmişlerdi. Ama benim gördüğüm normal bir adamdı. Ailesini korumak için ölmeye razı olan normal bir adam. | Open Subtitles | أما لى فهو رجل عادى مستعد للموت لحمايه عائلته |
| Görüyorum ki ölmeye hazırsın, cizvit. | Open Subtitles | أنت مستعد للموت كما أرى أيها اليسوعي |
| Ölmem gerekiyorsa, onlar için seve seve ölürüm. | Open Subtitles | أنا مستعد للموت من أجلهم لو إضطررت لذلك. |